Cebit Bilişim Öğretmenleri Çalıştayı İzlenimlerim
- Konbuyu başlatan volkankey
- Başlangıç tarihi
Re: Eğitek'in bu proje gibi 5 tane daha proje yapacak parası var
+sonsuz
ben gittiğim her yerde yaptıgım her işte meslegimde yenide olsam aynen soyle diyorum bu bizim işimiz değil ama yapabiliyorsam kendimi geliştirmek adına yapıyorum sizin için değil
soyle garip bir bakış atıyorlar ama cokda mugim değil.
tekniker olayı gerçekten olması gereken bir olay. madem para var her okulda 1 tekniker olsun.Mufredatımız değişssin adam gibi uygulama yapabileceğimiz konular olsun.Gerekirse çağırsınlar bt ogretmenlerini biz fikirlerimiz dusuncelerimizi soyleyelim.Çünkü sorunlarla 1 e 1 karşılaşanlar bizleriz. He birde ben suna kesinlikle karsıyım neymiş ben diğer ogretmenlere yardımcı içerik hazırlayacakmısım.Adobe programlarıymış.
ben hem teknik işe bakam,hem derse girem hemde içerik geliştirem.bunun için ne zaman ne enerjim ne de bilgim var.Ugrasınca olur ama bu meb ile bu duzenleme bu haklarlarla olmaz bu iş.
buraya ekleme yapam--- bizim okula gelse o fatih projesi inanın 1 hafta da butun her sey arızalanmassa bende adam değilim.sonra ne olur hocam bunlar niye boyle..........
tekrar soyluyorum her zamanda soyluyecem bence sozun bittiği yer burası.
saygılarımla
halukk' Alıntı:
+sonsuz
ben gittiğim her yerde yaptıgım her işte meslegimde yenide olsam aynen soyle diyorum bu bizim işimiz değil ama yapabiliyorsam kendimi geliştirmek adına yapıyorum sizin için değil
soyle garip bir bakış atıyorlar ama cokda mugim değil.tekniker olayı gerçekten olması gereken bir olay. madem para var her okulda 1 tekniker olsun.Mufredatımız değişssin adam gibi uygulama yapabileceğimiz konular olsun.Gerekirse çağırsınlar bt ogretmenlerini biz fikirlerimiz dusuncelerimizi soyleyelim.Çünkü sorunlarla 1 e 1 karşılaşanlar bizleriz. He birde ben suna kesinlikle karsıyım neymiş ben diğer ogretmenlere yardımcı içerik hazırlayacakmısım.Adobe programlarıymış.
ben hem teknik işe bakam,hem derse girem hemde içerik geliştirem.bunun için ne zaman ne enerjim ne de bilgim var.Ugrasınca olur ama bu meb ile bu duzenleme bu haklarlarla olmaz bu iş.
buraya ekleme yapam--- bizim okula gelse o fatih projesi inanın 1 hafta da butun her sey arızalanmassa bende adam değilim.sonra ne olur hocam bunlar niye boyle..........
tekrar soyluyorum her zamanda soyluyecem bence sozun bittiği yer burası.
saygılarımla
- Mesajlar
- 978
Ben iyimser olduğumu yukarıda yazmıştım. Ancak herşeye rağmen bizim istediğimiz çözüm oluşmazsa yine herşey bizim elimizde. Tek yapmamız gereken birlikte hareket etmek, doğru, uygulanabilir kararlar almak ve birlikte uygulamaktır. Yoksa her kafadan farklı ses çıkarsa eğitek formatörlerin suyunu çıkarır.
Md. yrd.nın "alan şeflerinin bile kadrosu yok" sözünden anladığım BT rehber öğretmenliği kadrosu verilmeyecek. Burası kesin. Ancak şartlarımız iyilerştirilmeli ve tüm Türkiye'de aynı şelkilde uygulanmalı..
Md. yrd.nın "alan şeflerinin bile kadrosu yok" sözünden anladığım BT rehber öğretmenliği kadrosu verilmeyecek. Burası kesin. Ancak şartlarımız iyilerştirilmeli ve tüm Türkiye'de aynı şelkilde uygulanmalı..
designbote
Üye
- Mesajlar
- 1,262
ben şanlıurfadan gittim çalıştaya katıldım. hatta tunay bey konuştuktan sonra ayrılırken sorular sorulmayacak mı sorularımız dinlemeyecek mi dedim ben yönetici arkadaşlara söyledim. arkadaşlarla konuştuktan sonra böyle bir durumum olmadığını (planlanmadığını) söylediler. ben ve yanımdaki arkadaşlarım nasıl böyle birşey olur diye tepki gösterdik. bizim sorularımızı almadıktan sorunlarımızı dinlemedikten sonra böyle bir çalıştayın ne amacı vardı?
tunay beyin daha çok projesinden bahsetti. projesi belki harika türkiye için çok iyi bir proje olabilir ama bu bizim sorunlarımızı çözeceği anlamına gelmiyor.
bunun dışında benim duyduğum en iyi şey branşı ne olursa olsun formatör olan herkes formatörlüğünü yapacak.
ama biliyorsunuz bu çok genel bir ifade?
formatörlük yapmak istemeyen arkadaşlar?
sözleşmeli olup formatör olmak isteyip de yapamayanlar?
formatörlük yapıp da okulun saatlerine göre farklı saatlerde okullarda durmak zorunda kalan formatörler? (07:00-17:00) ya da (08:30-15:00)
okul müdürünün ya da müdür yard. acımasızca uyg. ve hakaretlerine maruz kalan diğer arkadaşlar?
acaba bunların sorunları hakkında ne yapılır hiç konuşulduğunu zannetmiyorum.
bu arada hiç haber çıktımı yapılan çalıştay hakkında onu da bilmiyorum. çünkü 3 günde tam 40 saatim yolda geçti.
inşallah daha olumlu haberler alırız arkadaşlar.
tunay beyin konuşmasından sonra dışarı çıktık. fuarı gezerken tunay beyin soruları dinlediğini duyduk ve hemen oraya gittik. ama tunay beyin yanında 20-30 kadar öğretmen arkadaşımız vardı ve bazı sorular soruyorlardı. (çoğu kişi soru sorulmadığı için soruların dinlenmediği için öğleden sonraki sunumlara katılmamıştır. sabahki katılım gayet iyi olmasına karşın.)
böyle bir çalıştayı hazırladıkları için emeği geçen herkese teşekkürler, ayrıca su tarz bir çalıştaya katılan herkese de ayrıca teşekkr ediyorum. benim beklediğimden daha fazla katılım oldu.
tunay beyin daha çok projesinden bahsetti. projesi belki harika türkiye için çok iyi bir proje olabilir ama bu bizim sorunlarımızı çözeceği anlamına gelmiyor.
bunun dışında benim duyduğum en iyi şey branşı ne olursa olsun formatör olan herkes formatörlüğünü yapacak.
ama biliyorsunuz bu çok genel bir ifade?
formatörlük yapmak istemeyen arkadaşlar?
sözleşmeli olup formatör olmak isteyip de yapamayanlar?
formatörlük yapıp da okulun saatlerine göre farklı saatlerde okullarda durmak zorunda kalan formatörler? (07:00-17:00) ya da (08:30-15:00)
okul müdürünün ya da müdür yard. acımasızca uyg. ve hakaretlerine maruz kalan diğer arkadaşlar?
acaba bunların sorunları hakkında ne yapılır hiç konuşulduğunu zannetmiyorum.
bu arada hiç haber çıktımı yapılan çalıştay hakkında onu da bilmiyorum. çünkü 3 günde tam 40 saatim yolda geçti.
inşallah daha olumlu haberler alırız arkadaşlar.
tunay beyin konuşmasından sonra dışarı çıktık. fuarı gezerken tunay beyin soruları dinlediğini duyduk ve hemen oraya gittik. ama tunay beyin yanında 20-30 kadar öğretmen arkadaşımız vardı ve bazı sorular soruyorlardı. (çoğu kişi soru sorulmadığı için soruların dinlenmediği için öğleden sonraki sunumlara katılmamıştır. sabahki katılım gayet iyi olmasına karşın.)
böyle bir çalıştayı hazırladıkları için emeği geçen herkese teşekkürler, ayrıca su tarz bir çalıştaya katılan herkese de ayrıca teşekkr ediyorum. benim beklediğimden daha fazla katılım oldu.
Bu ne rezilliktir arkadaşlar ya.Ben bu bölümü sınıfa girip öğrencilere ders anlatmak için okudum.Adı üstünde Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖĞRETMENLİĞİ. 4 yıl çalıştıktan sonra kimse bana git bilgisayardan anlamayan adamlara şunu öğret,projeksyon çalıştır,onlar ders anlatsın sen bozulan bilgisayarlarını tamir et diyemez.. Hiçbişeyden anlamayan beyinsiz insanlar tarafından yönetilmekten bıktım artık,yetti ya.Çocuk oyuncağımıyız neyiz biz.BilişimTeknolojileri öğretmeniyken sorumlu olduğum herşey için gelip hesap sorsunlar benden.Yapmadığım iş varsa cezasını çekmeye hazırım.Ama dediğim gibi, öğretmenliğimi sorgulasınlar,başka bişeyi değil.Ben bir öğretmenim ve öğretmen kalmak istiyorum,formatörlük filan istemiyorum.Tüm iyi niyetleriyle çalıştayda bizler için uğraşan didinen arkadaşların hepsine çok teşekkür ediyorum,ama görünen o ki herşey için artık çok geç.
biltekfatma
Üye
- Mesajlar
- 12
jazemin' Alıntı:
:alkis: kesinlikle katılıyorum öğretmenim.. ben de öğretmenlik yapmak istiyorum tamir değil
- Mesajlar
- 1,832
Haksızlık etmeyin arkadaşlar Tunay bey konuşmasından sonra soru almadı ama . Ara verilince arkadaşlar etrafını sardı ve yarım saatten fazla sizi dinledi ayakta ve not aldı.Eskiden bırakın bizi ayakta dinlemeyi en samimi eleştiride bile soruşturturma yiyorduk örnek şekil 1 a ben
Evet Ben Tunay Bey'den sonra içeride kalanlardanım. Kapıda yakalayıp soru soran arkadaşların hepsi kendilerini dinlediğini söylüyor. O yüzden bu konuda haksızlık etmeyelim. Kendi fikirlerinden çok devlet politikasından bahsettiğini de unutmamak lazım. Buaray gelmiş olması önemliydi.
ebfo45' Alıntı:Haksızlık etmeyin arkadaşlar Tunay bey konuşmasından sonra soru almadı ama . Ara verilince arkadaşlar etrafını sardı ve yarım saatten fazla sizi dinledi ayakta ve not aldı.Eskiden bırakın bizi ayakta dinlemeyi en samimi eleştiride bile soruşturturma yiyorduk örnek şekil 1 a ben
bu isin savunması bu olamaz ki,en azından dinledi(ben bunu suna benzetiyorum; bu belediye baskanıda çalıyor ama goruyorsun adam hakkaten iyi iş yapıyor ve diğerlerinden az yiyor).Birilerinin zaten bizi dinlemeyi bırakın kaile alıyor olması gerekir. formator olarak gorev yapmıs yada bilgisayar ogretmenliği yapmıs biri bizim sorunlarımızı zaten bilmesi gerekiyor.Bilmiyorsa diyecek bir sey yok... tuncay bey yada bir baskasının görevi bu olması lagzım zaten.Sen cok idealist birisin diyebilirsiniz ki zaten oyle sayılırım kendimce
genelgenin %99 hazırlanmıs.Bu saatten sonra kalan %1 kısma ne koyar merak ediyorum
malesef ulkemizde işler bu sekilde yuruyor ve uzgunum daha cok seneler boyle yuruyecek.
artık mesaj yazmak,konusmak fayda etmiyor.Cozum baska yerlerde zanlımca
Amacım kimseyi kırmak değil
saygılarımla
Arkadaşlar ellerinizden geleni yapmaya çalıştınız emeğinize ellerinize sağlık.çözüm genelgeyle çıksın yada çıkacak diye beklemenin alemi yok bence sendikalar bu duruma el koymalı. Sendika temsilcilerine uyarılarda bulunalım konuyu çözüme bence onlar kavuşturacaktır.zam konusunu yardımları osym hırsızlığını görenler, öğretmenliği hakeden insanların tamirci yapılmaya çalışıldığınıda görür devleti uyarır herhalde..
- Mesajlar
- 721
İstanbuldayım ve haftasonu çalıştayımıza katıldım. Ama gerçekten uzaktan katılan arkadaşlarımız adına üzüldüm. Çünkü çalılştayın çok verimli geçtiğini düşünmüyorum.
Niyazi Bey'in ve siteden arkadaşların konuşmalarına ne yazık ki yetişemedim. Eğitek müdür yardımcımızın konuşmasına da baştan sona oradaydım. Belki birşeyler yapılmak isteniyor fakat sorunumuzun çözümü bence eğitekte değil Personel'de aranmalı. Normlarımızı ve birçok şeyi personel ayarlıyor eğitek değil. O yüzden eğitekten görev tanımımız dışında pek bir şey göremeyiz. Kaldı ki bizim gibi formatörlük yapmış bir insanın oralara gelmesi ne kadar güzel demek isterdim. Sorunlarımızı biliyor ve çözüm getirebilecek. Fakat ne yazık ki öyle bir izlenim alamadım. birden fazla okul dolaşmakta neyin nesi? Okulumuzda arızalanan bilgisayarlar tamambir de 3-4 okul daha eklenecek. Artık akşamları da mesaiye kalırız.
Ben bazı sorular sorup cevaplar alacağımızı bekliyordum. Fakat bu şekilde bir "düzenleme" yapılmaması büyük bir handikap. Biz oraya çözüm aramak için gelmiştik. Birlikte gür bir ses çıkarmak için fakat ne yazık ki bu fırsatı elimizden kaçırdık.
Malum %99'luk genelgede çıkınca artık içinde neler olacak görcez fakat umutlumuyum? Hayır kesinlikle değilim. Gece yazılanların yarısını okudum ve sabahta kaldığım yerden devam ettim. Akşam yatarken gerçekten halimizi düşünmekten zor uykuya daldım.
Bence haklarımızı aramanın farklı yollarını düşünmeliyiz, hele şu genelge bir çıksın da. O zaman önümüze bakarız.
Niyazi Bey'in ve siteden arkadaşların konuşmalarına ne yazık ki yetişemedim. Eğitek müdür yardımcımızın konuşmasına da baştan sona oradaydım. Belki birşeyler yapılmak isteniyor fakat sorunumuzun çözümü bence eğitekte değil Personel'de aranmalı. Normlarımızı ve birçok şeyi personel ayarlıyor eğitek değil. O yüzden eğitekten görev tanımımız dışında pek bir şey göremeyiz. Kaldı ki bizim gibi formatörlük yapmış bir insanın oralara gelmesi ne kadar güzel demek isterdim. Sorunlarımızı biliyor ve çözüm getirebilecek. Fakat ne yazık ki öyle bir izlenim alamadım. birden fazla okul dolaşmakta neyin nesi? Okulumuzda arızalanan bilgisayarlar tamambir de 3-4 okul daha eklenecek. Artık akşamları da mesaiye kalırız.
Ben bazı sorular sorup cevaplar alacağımızı bekliyordum. Fakat bu şekilde bir "düzenleme" yapılmaması büyük bir handikap. Biz oraya çözüm aramak için gelmiştik. Birlikte gür bir ses çıkarmak için fakat ne yazık ki bu fırsatı elimizden kaçırdık.
Malum %99'luk genelgede çıkınca artık içinde neler olacak görcez fakat umutlumuyum? Hayır kesinlikle değilim. Gece yazılanların yarısını okudum ve sabahta kaldığım yerden devam ettim. Akşam yatarken gerçekten halimizi düşünmekten zor uykuya daldım.
Bence haklarımızı aramanın farklı yollarını düşünmeliyiz, hele şu genelge bir çıksın da. O zaman önümüze bakarız.
Arkadaşlar Tunay bey çıkışta en az 3 kere bana sıkıntılarınızı ve isteklerinizi tunayalkan@meb.gov.tr(yanlış hatırlamıyorsam) adresine yazıp iletin demişti. Bunuda unutmadan söylemek istedim.
- Mesajlar
- 3,014
Çalıştaya katılan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim.
Bence güzel bir çalışma oldu, sonuç verir mi bugünde bilinmez ama BT öğretmenleri için başlangıç oldu.
Tunay beyin konuşmasından daha fazla çalışacağımız sonucu çıkıyor herkesin çıkardığı sonuç bu.Tunay beyin panel oturumuna katılma ihtimali vardı fakat öğle arasına girildiğinde etrafındaki arkadaşlarımızın sorularını 30-40 dk kadar cevaplayınca panel oturumu ihtimali de kalmadı.
Biz isterdik ki hazırlanan bu genelde çalıştaydan sonra gönderilseydi, bizim sıkıntılarımız birde bizden dinlendikten sonra çalışma yapılsaydı. Zaman gösterecek arkadaşlar genelgede neler var, yeniden bişeyler yapmamız gerekecek mi..
saygılarımla
Bence güzel bir çalışma oldu, sonuç verir mi bugünde bilinmez ama BT öğretmenleri için başlangıç oldu.
Tunay beyin konuşmasından daha fazla çalışacağımız sonucu çıkıyor herkesin çıkardığı sonuç bu.Tunay beyin panel oturumuna katılma ihtimali vardı fakat öğle arasına girildiğinde etrafındaki arkadaşlarımızın sorularını 30-40 dk kadar cevaplayınca panel oturumu ihtimali de kalmadı.
Biz isterdik ki hazırlanan bu genelde çalıştaydan sonra gönderilseydi, bizim sıkıntılarımız birde bizden dinlendikten sonra çalışma yapılsaydı. Zaman gösterecek arkadaşlar genelgede neler var, yeniden bişeyler yapmamız gerekecek mi..
saygılarımla
ebilis
Aktif Üye
- Mesajlar
- 154
volkankey' Alıntı:
Eminim o konuda bir madde eklenir. "Çalışma saateleri 08:00 - 17:00 yaz saati uygulamasında 08:00 - 17:30'dur diye" Mesai saatlei değişse de benim haftanın 3 günü ilk saat dersim var.
Sanıyorum 1-2 sene içerisinde yeniden üniversite sınavına giricem.
- Mesajlar
- 959
ben de çalıştaya katılanlardanım ve izlenimlerim şu
Tunay bey genelgeyi hazırladık gönderdik diyor ve bu genelge hazırlanırken bizim problemlerimizden haberi olmadığını düşünüyorum o kadar mail kime gittiyse artık, problemlerinizin %99 u çözülecek dedi umutlu değilim o yüzden. verdiği mail adresine çalıştayda ki öğleden sonra yapılan sunuyu gönderebiliriz sunuyu hazırlayan arkadaş için problem olmazsa tabi.
Tunay bey genelgeyi hazırladık gönderdik diyor ve bu genelge hazırlanırken bizim problemlerimizden haberi olmadığını düşünüyorum o kadar mail kime gittiyse artık, problemlerinizin %99 u çözülecek dedi umutlu değilim o yüzden. verdiği mail adresine çalıştayda ki öğleden sonra yapılan sunuyu gönderebiliriz sunuyu hazırlayan arkadaş için problem olmazsa tabi.
- Mesajlar
- 3,014
bashcasy hocam tunay bey salona 9,40 civarında geldiğinde birebir görüşmüştük. Forumu takip ettiğini sorunlarımızı oradan da okuduğunu yani cebite gelmeden konusuna çalıştığını ifade etti. Bence genelge hazırlanırken sorunlarımızın hepsinin farkındaydılar. Ne kadar çözüm olacak genelge geldikten sonra hep beraber göreceğiz. Bu çalıştay son mu olacak yoksa başlangıç mı olacak o zaman anlarız.
Tunay bey; orhan hocam ve benim konuşma metinlerimizi ayrılmadan aldı. Yalçın hocam sizin sunumu da ulaştıralım Tunay beye.
Tunay bey; orhan hocam ve benim konuşma metinlerimizi ayrılmadan aldı. Yalçın hocam sizin sunumu da ulaştıralım Tunay beye.
çalıştaya ben de katıldım. umutluydum fakat durum hiç de iç açıcı değildi. eğitekten gelen yetkilnin bizleri ve sorunlarımızı çok da dikkate aldığını düşünmüyorum. geliştirmeye çalıştırdıkları proje de çok ütopik ve bilişim teknolojileri öğretmenlerine haddinden fazla yük bindirecek vaziyette. bilgisayar kulklanmayı bile bilmeyen öğretmenler var. üstelik bu öğretmen arkadaşların büyük bir çoğunluğu öğrenmek için en ufak çaba sarfetmiyo. bu öğretmenlerin sınıflarında kurulacak bt sınıflarını ne kadar etkili kullanacakları muamma. burada iş bize kalıyo. son birkaç senedir uygulanan intel öğretmen eğitimleri havada kaldı. özlük haklarımızla ilgili hiç birşey konuşulmadı. soru sorulmasına müsade edilmedi. kendilerince geliştirdikleri proje sorunlarımızı çözmekten ziyade daha da karmaşıklaştırdı. ben okulda teknisyen gibi çalışmak istemiyorum. çok faydalı bir çalıştay olmadı. bu çalıştayı düzenleyen ve çalıştaya katılan arkadaşlara ayriyeten teşekkür ediyorum.
- Mesajlar
- 959
the_korsan' Alıntı:
the_korsan hocam genelge hazırlanmadan önce baktılarsa dediği gibi bi umut problemlerimiz çözülebilir ama burayı takip edipte hangi mesajdan bi kaç okula görevlendirilmemiz anlamını çıkardılar bilemiyorum. ama gelmeden foruma bakmış söylediklerinden anlaşılıyordu.
Mellifica
Aktif Üye
- Mesajlar
- 196
çalıştaya denizli'den katıldım. henüz döndüm ve izlenimlerimi kısaca yazacağım.
öncelikle İSTANBUL'DAN ÇALIŞMAYA KATILMAYAN ARKADAŞLARA SONSUZ TEŞEKKÜRLER!!! Sadece İstanbul'dan arkadaşlar katılsa bile o salon dolardı. Biz ta nerelerden geldik onlar iki adım yol gelmeyi çok gördüler, ancak konu şikayet etmeye geldi mi üstlerine yok doğrusu. En büyük hayal kırıklığım bu oldu. Biz en azından birlik olmayı becerebilirsek gerisi gelecektir eminim. Ancak şikayet aşamasından çözüm aşamasına geçebilenlerin bu çalıştaya katılanlar miktarında olduğu düşünülürse kimse kusura bakmasın arkadaşlar MEB bizi istediği gibi görevlendirir kimsenin de gıkı çıkmaz.
Egitek Genel md. yardımcısı Tunay Bey, konuşması ile bizi tam bir hayal kırıklığına uğrattı. konuşmasını herkes özetlemiş. Konuşmadan bizimle ilgili sadece bir cümle yakaladım o cümle de bizim okul okul gezip rehberlik yapacağımız. onun dışında bilişim teknolojileri öğretmeni olmayan formatörlerin öneminden bahsetti. özetle bizi en anlayacak görünen kişinin bile bizim sorunlarımızı anlayamadığını öğrendik, hayal kırıklıklarımız arttı. toplantıya verilen aradan sonra salonun yarısı boşalmıştı. Yalçın arkadaşımız bizim sorunlarımızı anlatan çok güzel bir sunum yaptı. O sunum keşke Tunay Bey orada iken yapılsaydı diye düşünen arkadaşlar çoğunluktadır, eminim. Ayrıca laboratuarların kapatılmaya başlandığını hepimiz bal gibi biliyoruz. Yalçın Bey bunu söylediğinde salondan bir itiraz geldi, okul adı verin diye (Sanırım itiraz eden İstanbul'dan bir ilçenin Milli eğitim müdürü idi.). ancak isim veremedi Yalçın Bey. Keşke katılım çok olsaydı da birisi benim laboratuarım kapatıldı .... ilköğretim okulu diye isim verebilseydi.
Panelde de süremiz yetmedi sanırım. Çözüm ile ilgili söz alacakken ön sıralardan bir arkadaş benim düşündüğüme benzer bir şey söyledi. Formatör ayrı olacak, bilişim teknolojileri rehber öğretmeni ayrı olacak. BT rehber öğretmeni saat 9-15 okulda bulunacak, en fazla 15 saate kadar derse girecek, teknik herhangi bir şeye karışmayacak, kalan zamanlarda öğretmen ve öğrencilere bilgisayar soruları olunca rehberlik edecek mesela öğretmenlerin sunum hazırlamasına yardım gibi... Formatör ise diğer branşlardan ve isteyen varsa bizim branştan arkadaşlardan görevlendirilecek, teknik işlere formatör bakacak.
Ayrıca kimse eylem yapalım demesin. Toplantıya katılım bu denli az iken eyleme kimse katılmaz. Bir bildirge için gönüllü arkadaşlar var mı dendi, kimse el kaldırmadı. Başta gönüllü olmayı düşünürken vazgeçtim. Bir yandan yüksek lisans yaparken bir yandan onunla uğraşmak ağır gelecek diye. İstanbul'dan katılmayan arkadaşlardan o değerli vakitlerini buna ayıracak olanlar eminim ki vardır.
Yönetici arkadaşlara da fedakarlıklarından ve uğraşlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
öncelikle İSTANBUL'DAN ÇALIŞMAYA KATILMAYAN ARKADAŞLARA SONSUZ TEŞEKKÜRLER!!! Sadece İstanbul'dan arkadaşlar katılsa bile o salon dolardı. Biz ta nerelerden geldik onlar iki adım yol gelmeyi çok gördüler, ancak konu şikayet etmeye geldi mi üstlerine yok doğrusu. En büyük hayal kırıklığım bu oldu. Biz en azından birlik olmayı becerebilirsek gerisi gelecektir eminim. Ancak şikayet aşamasından çözüm aşamasına geçebilenlerin bu çalıştaya katılanlar miktarında olduğu düşünülürse kimse kusura bakmasın arkadaşlar MEB bizi istediği gibi görevlendirir kimsenin de gıkı çıkmaz.
Egitek Genel md. yardımcısı Tunay Bey, konuşması ile bizi tam bir hayal kırıklığına uğrattı. konuşmasını herkes özetlemiş. Konuşmadan bizimle ilgili sadece bir cümle yakaladım o cümle de bizim okul okul gezip rehberlik yapacağımız. onun dışında bilişim teknolojileri öğretmeni olmayan formatörlerin öneminden bahsetti. özetle bizi en anlayacak görünen kişinin bile bizim sorunlarımızı anlayamadığını öğrendik, hayal kırıklıklarımız arttı. toplantıya verilen aradan sonra salonun yarısı boşalmıştı. Yalçın arkadaşımız bizim sorunlarımızı anlatan çok güzel bir sunum yaptı. O sunum keşke Tunay Bey orada iken yapılsaydı diye düşünen arkadaşlar çoğunluktadır, eminim. Ayrıca laboratuarların kapatılmaya başlandığını hepimiz bal gibi biliyoruz. Yalçın Bey bunu söylediğinde salondan bir itiraz geldi, okul adı verin diye (Sanırım itiraz eden İstanbul'dan bir ilçenin Milli eğitim müdürü idi.). ancak isim veremedi Yalçın Bey. Keşke katılım çok olsaydı da birisi benim laboratuarım kapatıldı .... ilköğretim okulu diye isim verebilseydi.
Panelde de süremiz yetmedi sanırım. Çözüm ile ilgili söz alacakken ön sıralardan bir arkadaş benim düşündüğüme benzer bir şey söyledi. Formatör ayrı olacak, bilişim teknolojileri rehber öğretmeni ayrı olacak. BT rehber öğretmeni saat 9-15 okulda bulunacak, en fazla 15 saate kadar derse girecek, teknik herhangi bir şeye karışmayacak, kalan zamanlarda öğretmen ve öğrencilere bilgisayar soruları olunca rehberlik edecek mesela öğretmenlerin sunum hazırlamasına yardım gibi... Formatör ise diğer branşlardan ve isteyen varsa bizim branştan arkadaşlardan görevlendirilecek, teknik işlere formatör bakacak.
Ayrıca kimse eylem yapalım demesin. Toplantıya katılım bu denli az iken eyleme kimse katılmaz. Bir bildirge için gönüllü arkadaşlar var mı dendi, kimse el kaldırmadı. Başta gönüllü olmayı düşünürken vazgeçtim. Bir yandan yüksek lisans yaparken bir yandan onunla uğraşmak ağır gelecek diye. İstanbul'dan katılmayan arkadaşlardan o değerli vakitlerini buna ayıracak olanlar eminim ki vardır.
Yönetici arkadaşlara da fedakarlıklarından ve uğraşlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.
- Mesajlar
- 673
Mellifica' Alıntı:
Söylediklerinizin %99 una katılıyorum hocam. Ben de Zonguldaktan katıldım çalıştaya. İstanbul otogarda Çanakkaleden gelen üni. den arkadaşaımla buluşup direkt fuara geçtik. Pankartlı Gülnaz Hanımı aradı gözlerimiz ama göremedi ! Derken davetiyeleri dağıtan beyefendiyi gördük ve heyecanla girdik içeri. Salonun zorla dolması çok üzdü. Sadece İstanbulda olanlar doldurabilirlerdi orayı. Ben sırf artı kalabalık olsun diye gelmiştim mesela. Öyle düşünüyordum. BBnet yönetimi çok heyecanlıydı, nasıl olmasınlardı ki zaten? Malesef sorunlarımız çok net ortaya konulamadı Tunay Beyden önce. Tunay beyin konuşmasından sonra da O kadar moralim bozulmuştu salondan çıktım. Sonrasında çıkan arkadaş sanırım daha iyi açıklamış durumu. Sinirim yatıştığında döndüm salona ve bikaç kişi tunay beyin etrafını sarmış. Hemen daldım aralarına ben de bişiyler sordum. Yalnız bazıları kişisel sorunlarını iletmeye başladılar. "Faz 1 labları varmış filan" Biri vardı söz alıp söze atlayır sürekli evirip çevirip aynı soruyu soruyordu. Bu tiplere dalmamak için zor tuttum kendimi. Konu geleceğimiz bizim ne olacağımız çalışma şartlarımızın tüm ülkede ortak olması kişisel uygulamalar olmaması değil miydi aslında? Neyse ardından çıkanlar intelden gelen mesela çok saçmaydı bt öğretmenlerine yaptığı sunum. Parduscular da aynı şekilde bize ekstra ne verdiler ki? Hiç bi hazırlıkları yoktu. Saçma bi havaları vardı sadece. Paneldeki serzenişim de şu yönde oldu: aramızda mutlaka yüksek lisans ve doktora yapan arkadaşlarımız var ve bunlar bu çalıştaydan eminim ki haberdar olmuşlardır. İçlerinde hiç mi yoktu bizim sorunlarımızı yaptıklarımız daha somut verilerle anlatacak, sorunlarımızı daha akademik aktaracak birileri? BBnet yönetimi günlerce aradı forumdan ama demekki kimse talep etmemiş. O kadar anketler doldurttuyorlar bize rica minnet tez çalışmalrını hazırlarlarken, ama şu hepimizin geleceğini ilgilendiren durumda kimse gönüllü olmuyor ne kadar acı ! Doktora yapan bir arkadaşımız katılım belgesi verirler mi diye sormuş.. herşey çıkar mı yani... Sunsa ne vardı tezini? Zaten teknik eğitim mezunlarının tuzu kuru onlar da bize yandaş olmuyorlar hiç. Bir de çalıştayda farklı branşlardan öğretmenler vardı. Elektrik öğretmenliği, fizik, fen , sınıf... gibi. Sanki onlar da bize düşmanlar, bizi bi rakip bellemişler kendilerine.. yorumları hiç hoş değildi! Saçma bi bilmişlik bizlere karşı... Zaten Tunay Beyin belge ile formatör olan diğer branşlara verdiği önem konuşmasından çıkmıştı. Çok şok edici olmuştu bu açıklamalar biz böteliler için.... BÖTE lilerindir büyük sorun..
Umarım bizleri şu çok öenmli görüyoruz bu genç kitleyi dedikleri bizleri yaşlanmadan kaybetmeden ve küstürmeden etkili ve verimli şekilde ülke yararına çalıştırmayı başarabilirler...
sağolsunlar meslekten soğuttular insanı..nefret ediyorum sorunlarımızı bile bilmeden bizim hakkımızda karar veren bu insanlardan..ben öğretmen olarak atandım öğretmenliğime ne hakla dokunuyolar ya..formatör olmak zorunda değilim, tamirci olmak zorunda hiç değilim.. :verymad: :verymad: müdür yardımcılığı yapıyorum bu gidişle sınav açılırsa kadroya geçip idareciliğe devam edicem.. pöfff keşke branş değişikliği hakkımız filan olsa..bu branşı seçtiğim güne lanet olsun
keşke branş değişikliği hakkımız filan olsa..bu branşı seçtiğim güne lanet olsun 
- Mesajlar
- 743
bende Kırklareli den katıldım.... İstanbul' dan katılımın az olması beni hayal kırıklığına uğrattı... Bu yüzden çalıştay hakkında bir şey yazmak bile istemiyorum...
- Mesajlar
- 1,290
Arkadaşlar şu haberi mail olarak sağa sola atsak bir faydası olur mu acaba sesimizi az da olsa duyurabilir miyiz?
Mesela ben Tunay Bey e tunayalkan@meb.gov.tr adresine gönderdim. Başka adresler varsa bildiğiniz onlara da atalım....
MEB BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNE SAHİP ÇIK
13 Ocak 2010, 13:15
Melih DURMAZ
Mili Eğitim Bakanlığımızın özellikle son yıllarda teknolojik olarak birçok yeniliklere imza attığını görmekteyiz. Teknolojik açıdan yapılan bu değişiklikler ve gelişmeler eğitim sistemimize olumlu katkılar sunmaktadır. Bu olumlu katkılar geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim sistemimiz içerisinde aktif olarak yer almasını sağlamaktadır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu teknolojik gelişmelerin uygulanması sürecinde eğitim camiamız içerisinde öyle bir grup var ki tam anlamıyla mağdur olmaktadırlar. Hepimizin ilk aklına gelen mağduriyetleri hat safhada olan grup ise zorunlu olarak görev yapan Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizdir. Eğitim sistemimiz içerisinde yapılan ve herkes kesim tarafından takdir edilen teknolojik gelişmelerin yanında Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin mağdur edilmesi ise bizlere “Kaş yapalım derken göz çıkarmak.” deyimini aklımıza getirmektedir.
Peki, Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin çözüm bekleyen sorunları nelerdir?
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimiz en çok haksızlığa uğrayan öğretmen grubumuz olarak göze çarpmaktadır. Yapılan uygulamalar sonucu çoğu zaman kendilerini bir öğretmen olarak değil, okulda her an hazırda bulunması gereken, laboratuarda ve okulda oluşacak teknik aksaklıkları giderecek bir teknik görevli, laboratuarı öğrencilere ve halka açmakla yükümlü bir laboratuar memuru gibi hissetmektedirler.
Milli Eğitim Bakanlığı okulların bilgi teknolojileri ile bütünleşmesi için önemli yatırımlar yapmış ve bilgi teknoloji sınıflarını kurmuştur. Bu yatırımları hayata geçirebilmek için de çeşitli projeler (dyned, MEB vitamin vb...) geliştirilmiş ve bilgisayar destekli eğitime geçiş sağlanmaya çalışılmıştır. Bilgisayar destekli eğitim kuşkusuz çağımızın bir gereğidir. Ancak bunun temelleri atılırken Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri mağdur durumda bırakılmıştır. Mağduriyetleri öncelikle derslerinin seçmeli yapılması ile başlamış ve öğretmenlerimizin maaş karşılığı dersini doldurabilmek için üç, dört okul dolaşmak zorunda bırakılmışlardır. Eğitim fakültesinde bölümü olup da okulda seçmeli olarak okutulan Bilişim Teknolojileri dışında başka bir ders yoktur. Üstelik şu an seçmeli olan derslerinin birkaç yıl içinde kaldırılacağı bile söylenmektedir. Gerekçe olarak da öğrencilerin bilgi çağında olduğu ve çoğunun bilgisayarı çok iyi kullandığı gösterilmektedir. Şu bir gerçektir diğer branşlarda ki birçok öğretmenimiz ve öğrencilerimiz bilgisayarı eğlence, sohbet gibi işler dışında kullanamamaktadır. Birçok öğretmenimizin dosyasını flash belleğine kaydedemediğine ve bunu Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin yapmasını istediğine okullarımızda defalarca şahit olmuşuzdur.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin zorunlu olarak Bilişim Teknolojileri formatörü olarak görevlendirilmesiyle sorunları daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bilgi çağında bilgisayarların eğitime adapte edilmesi kuşkusuz çok önemlidir ve bilgisayar destekli eğitim sağlanmalıdır. Bakanlığımızın bu konudaki çalışmalarını takdir ediyor ve Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimize büyük sorumluluklar düştüğünü biliyoruz. Ancak bu amaç sağlanmaya çalışılırken Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri için gerekli düzenlemeler yapılmamaktadır. Öncelikle verilen görevlerin öğretmenlik mesleği ile çelişmemesi gerekmektedir. Bilişim Teknolojileri Formatörü olan öğretmenlerimizin çalışma sınıfı eğitim öğretim hizmetleri sınıfıdır. Bilişim Teknolojileri Formatörü öğretmenlerimiz ne teknik hizmetler sınıfında ne de yardımcı hizmetler sınıfında çalıştırılmaması gerekmektedir. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatörlüğü ile ilgili görevler daha çok teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfının yapması gereken işlerdir. Birçok Bilişim Teknolojileri Formatörü şu an okulunda hem derse girmekte, ders bitimi laboratuarı öğrencilere açmakta, laboratuarın bakımı ve onarımı ile uğraşmakta, sırf idare ile ters düşmemek adına idarenin her türlü kendi işleri ile alakası olmayan işler yaptırılmaya çalışılmaktadır. Öğretmenlerin, bitmek bilmeyen istekleri ile uğraşmakta, yaptıkları ile değer görmezken, yapamadıkları ile çeşitli haksızlıklara uğramaktadırlar. Hiçbir öğretmenimizin bu muameleye tahammül edemeyeceği açıkken, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri ise bu tavırlarla sürekli karşılaşmasına rağmen katlanmak zorunda kalmaktadır. Çünkü şu an okullarda dersi olmayan bir öğretmen konumunda olmaları, Bilişim Teknolojileri Formatörlüğünün zorunlu olması ve görev tanımlarının net olmaması okul idarelerinin Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerine baskı kurmalarına açık kapı bırakmaktadır. Bu muameleler karşısında şu an birçok Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenimiz mesleğinden soğuduğu anlaşılmaktadır. Bu sıkıntıları bizlere gönderdikleri e-maillerde açıkça görmekteyiz.
Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin çalışma saatlerinin 08.30 - 17.30 olması yapılan haksızlığı açıkça ortaya koymaktadır. Hiçbir öğretmen bu saatler arasında çalışmaya zorlanmamaktadır. Devlet memurları yasasına göre memurun günlük çalışma saati 8 saattir. Okul idaresi gerekli gördüğü takdirde her öğretmeni çeşitli görevler vermek suretiyle ders bitimi okulda tutabilmektedir. Bu durum çok nadir olmakla birlikte her öğretmen dersi bittiği an okuldan çıkmaktadır. Eşit ek ders karşılığında çalıştıkları Rehber Öğretmenler 09.00–15.00 saatleri arasında çalışmaktadır. İkili öğretim yapılan bir okulda sınıf öğretmeni 6 ders saati (4 saat 50 dk iş saati) çalıştıktan sonra çıkabilmekte iken Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimiz sınıf öğretmeninden haftada 3 saat ek ders fazla aldığı için 08.00 – 17.00 saatleri arasında çalışmaya zorlanmaktadır. Hiçbir Türkçe Öğretmeninden zorunlu olarak 08.30 – 17.30 saatleri arasında okul kütüphanesini öğrencilere ve halka açması istenmemektedir. Çünkü okullarda kütüphanelerin işletilebilmesi için kütüphane memurları bulunmaktadır ya da okulca oluşturulan komisyonlar bu görevi yapmaktadır. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin zorunlu olarak görevlendirmesi ile bilgisayar laboratuarını öğrencilere ve halka açtıklarını görmekteyiz.
Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin II. Bölümünde yer alan "Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar" ı belirten 4. maddenin a bendinde ‘Görevin mesleği ile ilgili bulunması’ denilmektedir. Bilgisayar Laboratuarını halka ve öğrencilere açma görevinin Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenlerimiz ile ilgisi bulunmamakta ve bu durum öğretmenin kendi sınıfının dışında çalıştırılması anlamını taşımaktadır. Bilişim Teknolojileri Formatör görevlendirmesi öğretmenlerimizi okullar da bilgisayar laboratuarı teknik memuru konumuna düşürmektedir. Hatta bu konuda öğretmen arkadaşlarının ‘Dükkânı açmışsın’, ‘İnternet kafe açık mı?’ gibi çeşitli şakalarına maruz kaldığını, öğrencilerimizin ise ‘Siz Öğretmen misiniz?’ soruları karşısında öğretmen olarak ilginç bir durumla karşı karşıya kaldıklarını görmekteyiz. Üstelik laboratuarın öğrencilere açık olduğu süre içerisinde öğrencilere oyun oynama izni verildiği taktirde bilgisayar laboratuarının dolup taşıyor olması ise bazı öğrencilerimizin bunu alışkanlık haline getirip her gün okul çıkışı 2–3 saat gibi büyük bir zamanını oyun oynayarak geçiriyor ve ailelerinden öğrencilerimizi Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin bilgisayar laboratuarlarına topladığı ile ilgili tepkileri ile karşı karşıya bırakmaktadır. Öğrencilerimize yalnızca araştırma ödevleri için gelebileceklerini söylenildiğinde bir günde 40–50 öğrencinin geldiği laboratuara en fazla 4–5 öğrencinin gelmesi ise ilginç bir durumu ortaya koymaktadır. Bu sayılar okullardan gönderilen aylık raporlarda, daha fazla öğrencinin laboratuara geldiği şeklinde oldukça abartılmış olarak yansıtılması ise büyük bir yanılgıyı ortaya koymaktadır.
Tüm öğretmenler 657 sayılı devlet memurları kanununa göre yaz tatili ve dinlenme tatillerinde izinli sayılmakta ve 2 ay tatillerini yapabilmektedir. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin yaz tatillerinde de belirsizlikler bulunmakta ve ilden ile değişen uygulamalar sonucu birçok Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenimiz yaz tatillerinde de okulda bulunmaya zorlanmaktadır. Bilişim Teknolojileri Formatörlerimiz öğretmen kadrosunda bulunmaktadır ve bu zorunluluğun da yalnız kendi branşların da olması haksızlığın başka bir boyutudur.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizi öğretmen misyonlarının geri kazandırılması gerekmektedir. Birçok okulda Bilgisayar dersi okutulmayan, okutulan okullarda da seçmeli olduğu için maaş karşılığını doldurabilmek için okul okul dolaşmak zorunda kalan Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin yerinde hangi öğretmen olmak isteyebilir tabi hiç kimse. Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin yeniden öğretmen olduklarını hissetmeleri, derslerine problemsiz girebilmeleri sağlanmalıdır. Birkaç yıl içerisinde şu an seçmeli olan dersimizin tamamen kaldırılacağı söylenmektedir. Dersleri kaldırılan bir çok branş öğretmenine farklı bir branş getirilerek o derslere girmesi sağlanırken (iş eğitimi derslerinin kaldırılarak bu öğretmenlerin teknoloji tasarım derslerine girme imkanı verilmesi gibi) Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimize zorunlu formatörlük dışında başka bir imkan tanınmamaktadır. Birçok Bilişim Teknolojileri öğretmenimiz ise dersin seçmeli olmasının getirdiği mağduriyetten dolayı, öğretmenlik mesleği ile eşleşmeyen zorunlu formatörlük çilesine katlanmak zorunda kalmaktadır. Bazı okullarımızda Bilişim Teknolojileri öğretmeni bulunmamasına rağmen zorunlu görevlendirmelerden dolayı farklı branşlarda ki öğretmenlerimizin Bilişim Teknolojileri Formatörü olarak görevlendirilmesi durumun vahametini artırmakta ve öğretmenlerimiz branşları ile uzaktan yakından alakası olmayan görevi yapmaya zorlanmaktadır.
Bilişim Teknolojileri Formatörlük görevlendirilmesi ise isteğe bağlı olmalıdır. Zaten Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin II. Bölümünde yer alan "Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar" ı belirten 4. maddenin b bendinde ‘Bu görevde çalışmayı kabul etmesi’ şartı aranmaktadır. Ancak birçok il valilikleri bu görevlendirmeleri Bilişim Teknolojileri olan öğretmenlere zorunlu tutmaktadır. Yapılan bu zorunlu görevlendirmede, belirttiğimiz konudaki eşitsizliklerin giderilerek, diğer öğretmenlerle eşit çalışma şartları sağlanarak haksız uygulamalar giderilmelidir.
Buradan Mili Eğitim Bakanlığı yetkililerine sesleniyoruz:
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin öğretmenlik hakkı elinden alınmamalıdır. Öğretmen dersine girebilmelidir. Formatör olarak görevlendirilme yapılacaksa da isteğe bağlı olmalıdır. Şartlar iyileştirilmeden bu haliyle zorunluluk yapılması yasalara aykırıdır. Formatör öğretmenler Rehber Öğretmenler gibi hem sabahçı hem de öğlenci gruba rehberlik yapacak şekilde 09.00–15.00 saatleri arasında çalışmalı, yaz tatilleri hakkına sahip olmalıdır. Görev tanımlarındaki eksiklikler giderilerek öğretmenin idarenin keyfi uygulamaları altında ezilmesi engellenmelidir. Sonuç olarak Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin “öğretmen” olduğu unutulmamalıdır. Okula öğretmen olarak atanan ve kararnamelerinde hala öğretmen yazmakta olan Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimize diğer öğretmenlerimize sağlanan eşit haklar sağlanmalıdır.
Melih DURMAZ
Eğitim Bir sen
İstanbul 4 Nolu Şube Teşkilat Sekreteri
Mesela ben Tunay Bey e tunayalkan@meb.gov.tr adresine gönderdim. Başka adresler varsa bildiğiniz onlara da atalım....
MEB BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMENLERİNE SAHİP ÇIK
13 Ocak 2010, 13:15
Melih DURMAZ
Mili Eğitim Bakanlığımızın özellikle son yıllarda teknolojik olarak birçok yeniliklere imza attığını görmekteyiz. Teknolojik açıdan yapılan bu değişiklikler ve gelişmeler eğitim sistemimize olumlu katkılar sunmaktadır. Bu olumlu katkılar geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim sistemimiz içerisinde aktif olarak yer almasını sağlamaktadır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu teknolojik gelişmelerin uygulanması sürecinde eğitim camiamız içerisinde öyle bir grup var ki tam anlamıyla mağdur olmaktadırlar. Hepimizin ilk aklına gelen mağduriyetleri hat safhada olan grup ise zorunlu olarak görev yapan Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizdir. Eğitim sistemimiz içerisinde yapılan ve herkes kesim tarafından takdir edilen teknolojik gelişmelerin yanında Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin mağdur edilmesi ise bizlere “Kaş yapalım derken göz çıkarmak.” deyimini aklımıza getirmektedir.
Peki, Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin çözüm bekleyen sorunları nelerdir?
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimiz en çok haksızlığa uğrayan öğretmen grubumuz olarak göze çarpmaktadır. Yapılan uygulamalar sonucu çoğu zaman kendilerini bir öğretmen olarak değil, okulda her an hazırda bulunması gereken, laboratuarda ve okulda oluşacak teknik aksaklıkları giderecek bir teknik görevli, laboratuarı öğrencilere ve halka açmakla yükümlü bir laboratuar memuru gibi hissetmektedirler.
Milli Eğitim Bakanlığı okulların bilgi teknolojileri ile bütünleşmesi için önemli yatırımlar yapmış ve bilgi teknoloji sınıflarını kurmuştur. Bu yatırımları hayata geçirebilmek için de çeşitli projeler (dyned, MEB vitamin vb...) geliştirilmiş ve bilgisayar destekli eğitime geçiş sağlanmaya çalışılmıştır. Bilgisayar destekli eğitim kuşkusuz çağımızın bir gereğidir. Ancak bunun temelleri atılırken Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri mağdur durumda bırakılmıştır. Mağduriyetleri öncelikle derslerinin seçmeli yapılması ile başlamış ve öğretmenlerimizin maaş karşılığı dersini doldurabilmek için üç, dört okul dolaşmak zorunda bırakılmışlardır. Eğitim fakültesinde bölümü olup da okulda seçmeli olarak okutulan Bilişim Teknolojileri dışında başka bir ders yoktur. Üstelik şu an seçmeli olan derslerinin birkaç yıl içinde kaldırılacağı bile söylenmektedir. Gerekçe olarak da öğrencilerin bilgi çağında olduğu ve çoğunun bilgisayarı çok iyi kullandığı gösterilmektedir. Şu bir gerçektir diğer branşlarda ki birçok öğretmenimiz ve öğrencilerimiz bilgisayarı eğlence, sohbet gibi işler dışında kullanamamaktadır. Birçok öğretmenimizin dosyasını flash belleğine kaydedemediğine ve bunu Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin yapmasını istediğine okullarımızda defalarca şahit olmuşuzdur.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin zorunlu olarak Bilişim Teknolojileri formatörü olarak görevlendirilmesiyle sorunları daha da içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bilgi çağında bilgisayarların eğitime adapte edilmesi kuşkusuz çok önemlidir ve bilgisayar destekli eğitim sağlanmalıdır. Bakanlığımızın bu konudaki çalışmalarını takdir ediyor ve Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimize büyük sorumluluklar düştüğünü biliyoruz. Ancak bu amaç sağlanmaya çalışılırken Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri için gerekli düzenlemeler yapılmamaktadır. Öncelikle verilen görevlerin öğretmenlik mesleği ile çelişmemesi gerekmektedir. Bilişim Teknolojileri Formatörü olan öğretmenlerimizin çalışma sınıfı eğitim öğretim hizmetleri sınıfıdır. Bilişim Teknolojileri Formatörü öğretmenlerimiz ne teknik hizmetler sınıfında ne de yardımcı hizmetler sınıfında çalıştırılmaması gerekmektedir. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatörlüğü ile ilgili görevler daha çok teknik hizmetler ve yardımcı hizmetler sınıfının yapması gereken işlerdir. Birçok Bilişim Teknolojileri Formatörü şu an okulunda hem derse girmekte, ders bitimi laboratuarı öğrencilere açmakta, laboratuarın bakımı ve onarımı ile uğraşmakta, sırf idare ile ters düşmemek adına idarenin her türlü kendi işleri ile alakası olmayan işler yaptırılmaya çalışılmaktadır. Öğretmenlerin, bitmek bilmeyen istekleri ile uğraşmakta, yaptıkları ile değer görmezken, yapamadıkları ile çeşitli haksızlıklara uğramaktadırlar. Hiçbir öğretmenimizin bu muameleye tahammül edemeyeceği açıkken, Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri ise bu tavırlarla sürekli karşılaşmasına rağmen katlanmak zorunda kalmaktadır. Çünkü şu an okullarda dersi olmayan bir öğretmen konumunda olmaları, Bilişim Teknolojileri Formatörlüğünün zorunlu olması ve görev tanımlarının net olmaması okul idarelerinin Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerine baskı kurmalarına açık kapı bırakmaktadır. Bu muameleler karşısında şu an birçok Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenimiz mesleğinden soğuduğu anlaşılmaktadır. Bu sıkıntıları bizlere gönderdikleri e-maillerde açıkça görmekteyiz.
Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin çalışma saatlerinin 08.30 - 17.30 olması yapılan haksızlığı açıkça ortaya koymaktadır. Hiçbir öğretmen bu saatler arasında çalışmaya zorlanmamaktadır. Devlet memurları yasasına göre memurun günlük çalışma saati 8 saattir. Okul idaresi gerekli gördüğü takdirde her öğretmeni çeşitli görevler vermek suretiyle ders bitimi okulda tutabilmektedir. Bu durum çok nadir olmakla birlikte her öğretmen dersi bittiği an okuldan çıkmaktadır. Eşit ek ders karşılığında çalıştıkları Rehber Öğretmenler 09.00–15.00 saatleri arasında çalışmaktadır. İkili öğretim yapılan bir okulda sınıf öğretmeni 6 ders saati (4 saat 50 dk iş saati) çalıştıktan sonra çıkabilmekte iken Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimiz sınıf öğretmeninden haftada 3 saat ek ders fazla aldığı için 08.00 – 17.00 saatleri arasında çalışmaya zorlanmaktadır. Hiçbir Türkçe Öğretmeninden zorunlu olarak 08.30 – 17.30 saatleri arasında okul kütüphanesini öğrencilere ve halka açması istenmemektedir. Çünkü okullarda kütüphanelerin işletilebilmesi için kütüphane memurları bulunmaktadır ya da okulca oluşturulan komisyonlar bu görevi yapmaktadır. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin zorunlu olarak görevlendirmesi ile bilgisayar laboratuarını öğrencilere ve halka açtıklarını görmekteyiz.
Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin II. Bölümünde yer alan "Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar" ı belirten 4. maddenin a bendinde ‘Görevin mesleği ile ilgili bulunması’ denilmektedir. Bilgisayar Laboratuarını halka ve öğrencilere açma görevinin Bilişim Teknolojileri Formatör Öğretmenlerimiz ile ilgisi bulunmamakta ve bu durum öğretmenin kendi sınıfının dışında çalıştırılması anlamını taşımaktadır. Bilişim Teknolojileri Formatör görevlendirmesi öğretmenlerimizi okullar da bilgisayar laboratuarı teknik memuru konumuna düşürmektedir. Hatta bu konuda öğretmen arkadaşlarının ‘Dükkânı açmışsın’, ‘İnternet kafe açık mı?’ gibi çeşitli şakalarına maruz kaldığını, öğrencilerimizin ise ‘Siz Öğretmen misiniz?’ soruları karşısında öğretmen olarak ilginç bir durumla karşı karşıya kaldıklarını görmekteyiz. Üstelik laboratuarın öğrencilere açık olduğu süre içerisinde öğrencilere oyun oynama izni verildiği taktirde bilgisayar laboratuarının dolup taşıyor olması ise bazı öğrencilerimizin bunu alışkanlık haline getirip her gün okul çıkışı 2–3 saat gibi büyük bir zamanını oyun oynayarak geçiriyor ve ailelerinden öğrencilerimizi Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin bilgisayar laboratuarlarına topladığı ile ilgili tepkileri ile karşı karşıya bırakmaktadır. Öğrencilerimize yalnızca araştırma ödevleri için gelebileceklerini söylenildiğinde bir günde 40–50 öğrencinin geldiği laboratuara en fazla 4–5 öğrencinin gelmesi ise ilginç bir durumu ortaya koymaktadır. Bu sayılar okullardan gönderilen aylık raporlarda, daha fazla öğrencinin laboratuara geldiği şeklinde oldukça abartılmış olarak yansıtılması ise büyük bir yanılgıyı ortaya koymaktadır.
Tüm öğretmenler 657 sayılı devlet memurları kanununa göre yaz tatili ve dinlenme tatillerinde izinli sayılmakta ve 2 ay tatillerini yapabilmektedir. Ancak Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenlerimizin yaz tatillerinde de belirsizlikler bulunmakta ve ilden ile değişen uygulamalar sonucu birçok Bilişim Teknolojileri Formatör öğretmenimiz yaz tatillerinde de okulda bulunmaya zorlanmaktadır. Bilişim Teknolojileri Formatörlerimiz öğretmen kadrosunda bulunmaktadır ve bu zorunluluğun da yalnız kendi branşların da olması haksızlığın başka bir boyutudur.
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizi öğretmen misyonlarının geri kazandırılması gerekmektedir. Birçok okulda Bilgisayar dersi okutulmayan, okutulan okullarda da seçmeli olduğu için maaş karşılığını doldurabilmek için okul okul dolaşmak zorunda kalan Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin yerinde hangi öğretmen olmak isteyebilir tabi hiç kimse. Bilişim Teknolojileri Formatörlerimizin yeniden öğretmen olduklarını hissetmeleri, derslerine problemsiz girebilmeleri sağlanmalıdır. Birkaç yıl içerisinde şu an seçmeli olan dersimizin tamamen kaldırılacağı söylenmektedir. Dersleri kaldırılan bir çok branş öğretmenine farklı bir branş getirilerek o derslere girmesi sağlanırken (iş eğitimi derslerinin kaldırılarak bu öğretmenlerin teknoloji tasarım derslerine girme imkanı verilmesi gibi) Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimize zorunlu formatörlük dışında başka bir imkan tanınmamaktadır. Birçok Bilişim Teknolojileri öğretmenimiz ise dersin seçmeli olmasının getirdiği mağduriyetten dolayı, öğretmenlik mesleği ile eşleşmeyen zorunlu formatörlük çilesine katlanmak zorunda kalmaktadır. Bazı okullarımızda Bilişim Teknolojileri öğretmeni bulunmamasına rağmen zorunlu görevlendirmelerden dolayı farklı branşlarda ki öğretmenlerimizin Bilişim Teknolojileri Formatörü olarak görevlendirilmesi durumun vahametini artırmakta ve öğretmenlerimiz branşları ile uzaktan yakından alakası olmayan görevi yapmaya zorlanmaktadır.
Bilişim Teknolojileri Formatörlük görevlendirilmesi ise isteğe bağlı olmalıdır. Zaten Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin II. Bölümünde yer alan "Geçici Süreli Olarak Görevlendirilecek Personele İlişkin Şartlar" ı belirten 4. maddenin b bendinde ‘Bu görevde çalışmayı kabul etmesi’ şartı aranmaktadır. Ancak birçok il valilikleri bu görevlendirmeleri Bilişim Teknolojileri olan öğretmenlere zorunlu tutmaktadır. Yapılan bu zorunlu görevlendirmede, belirttiğimiz konudaki eşitsizliklerin giderilerek, diğer öğretmenlerle eşit çalışma şartları sağlanarak haksız uygulamalar giderilmelidir.
Buradan Mili Eğitim Bakanlığı yetkililerine sesleniyoruz:
Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin öğretmenlik hakkı elinden alınmamalıdır. Öğretmen dersine girebilmelidir. Formatör olarak görevlendirilme yapılacaksa da isteğe bağlı olmalıdır. Şartlar iyileştirilmeden bu haliyle zorunluluk yapılması yasalara aykırıdır. Formatör öğretmenler Rehber Öğretmenler gibi hem sabahçı hem de öğlenci gruba rehberlik yapacak şekilde 09.00–15.00 saatleri arasında çalışmalı, yaz tatilleri hakkına sahip olmalıdır. Görev tanımlarındaki eksiklikler giderilerek öğretmenin idarenin keyfi uygulamaları altında ezilmesi engellenmelidir. Sonuç olarak Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerimizin “öğretmen” olduğu unutulmamalıdır. Okula öğretmen olarak atanan ve kararnamelerinde hala öğretmen yazmakta olan Bilişim Teknolojileri öğretmenlerimize diğer öğretmenlerimize sağlanan eşit haklar sağlanmalıdır.
Melih DURMAZ
Eğitim Bir sen
İstanbul 4 Nolu Şube Teşkilat Sekreteri
Sağa sola mail atma sevdasından vazgeçsek fena olmaz şu anda yapılacak en iyi iş beklemektir...Genelge çıksın, bakalım ne var ne yok ondan sonra bir şeyler yaparız...Tunay bey de siteyi zaten takip ediyormuş, sorunlarımıza çözüm olacak bir genelge olacağını söylüyor..Bekleyelim görelim.