Maaşlardan memnun musunuz arkadaşlar?

Kodla Büyü
Maaşları belirlemede ölçü ne birilerinin her gün makarna yiyerek Elhamdülillah bana yetiyor da artıyor demesi nede ben şunları bunları yapmak istiyorum bana yetmiyor demesidir. Gelişmiş ülkelerin uyduğu mesleğe oranla belli bir yaşam standartı için belirlenmiş maaşlar vardır. Örneğin OECD ülkeleri raporunda hepsi var. Ve bununla kıyasladığımızda ülkemiz öğretmenlerine baya düşük ücret veriyor.
 
Siyaset Bilişim. Net olarak sitenin domaini değişsin. Siyaset yapacak başka mecralar var sesinizi oradan duyurun bence. Mesleki şeyler görmek istiyoruz burada sadece. Yöneticiler neden müsaade ediyor böyle başlıklara anlamıyorum.

Sen iste, n11bilisim olsun hocam ayıp ettin.
Adsız.png
 
Maaşlar her türlü kriter karşısında eridi gitti. Dolar, euro, altın, araba, ev, market fiyatları, doğalgaz, elektrik vs....Neyle karşılaştırırsanız karşılaştırın 10 sene öncesine göre kötü daha kötü durum.
 
Hocam şükür edebilirisiniz. Buna sonuna kadar saygı duyarım. Lakin maaş karılaştırması yaptığınız yön yanlış. Maaş eleştirisi yapacaksanız; sizden fazla alana göre yaparsınız, sizden az kazanan insanın da en az sizin kadar alabilmesi için mücadele(en azından dua) etmeniz gerekir. Allah'ın verdiği nimeti hep uzaktan seyrederek mi tamamlayacağız ömrümüzü?

9 yıllık evliyim daha eşimle bir kere tatile gidemedik.
Bizim aldığımız maaşı insanlar bir gece yemeğinde hesap diye bırakıyor.
Öğretmen oluncaya kadar çektiğim yokluk ayrı, çocukluğumda okurken çalışmak zorunda kaldığım ayrı, inşatlarda konteynırlarda yattığım zamanlar ayrı, fabrikalarda 12 saat çalışıp 1,5 saat gidiş 1,5 saat geliş süresi üstüne uykumda dahi çalışma rüyaları gördüğüm ayrı daha ne sayayım?
Üniversitede sürekli ev arkadaşlarıma borçlu olmaktan mı bahsedeyim?
Üniversitede bile millet eğlenirken gezerken kafede çalıştığımdan mı bahsedeyim?

Off ne dolmuşum yaaa!
:)

Edit: İmla.
Hocam maaş karşılaştırması yaparken bende 2300 kişiye Türkiye şartlarında yapılmış bu yanlış zammın kriter alınmamasını savunuyorum. Maaş adaletsizliği konusu toplum vicdanını rahatlatacak şekilde çözülmeli bu büyük bir sorun. Tabi ki insanoğlu çalışmasının karşılığını almak ister ancak tüm toplumun etkilendiği bu küçülme döneminde (en az etkilenelerden birinin bizim camiamız olduğunu düşünüyorum) bizden çok maaş alanlara bakarken az alanlara da bakmak gerektiğini söylüyorum. Allah herkese hayırlı bereketli kazançlar versin. Adalet sağlanması konusunda mücadele edelim. Zorlu hayat mücadelesi sonunda helalinden kazanıyorsunuz hocam bence bizden daha fazla nimetler içerisindeki kişilere bakıp hayıflanmak sadece mutsuzluğumuzu artırır. Üstelik bilmiyoruz o nimetler onlar için nimet mi? külfet mi ?Bunun yerine daha iyi bir şey yapabiliriz ama onu yazmayacağım araştırın :)
 
sayın hocam bunun şükretmekle alakası yok, bunun adı hakkını aramaktır ikisini karıştımayın. Allahın bize verdiklerinden dolayı sükrediyoruz zaten. Fakat sorun şurda ki bazı insanlar allahın herkese verdikleri nimetleri bizden çalıyor. Dünyanın en zengin 25 kişisinin serveti dünya nüfusunun yarısının servetine eşit durumda.Bu durum ülkemizde de aynı şekilde. Yani milyonlarca insan bir avuç zengin için köle gibi çalışıyor. Ülkemde asgari ücretli çalışan sayısı yıllara göre sürekli artıyor. Kusura bakmayın asgari ücretle çalışan bir İngiliz vatandaşı ülkeme gelip 5 yıldızlı otelde 10 gün tatil yaparken biz kendi ülkemizde ev tutup deniz kıyısına gidemiyoruz.Almanya elektirkli otomobilden 10 yıl vergi almama teşviki uygulanırken, ülkemde olmayan arabaya %400 vergi zammı geliyor.Açık açık köleliktir bu, geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine şimdiden ipotek koyuyorlar görmüyormusunuz?
Rica ederim kimse benimle Allah arasına girmesin. Gerçek bir Müslümanın yoksulluktan yakınanlara değil zenginlikten şımaranlara şükretmeyi öğütlemesini tavsiye ediyorum.
Hocam şükrederek te adalet aranabilir. Sizin böyle yaptığınıza eminim. Dünyadaki bu düzenin hepimiz farkındayız dünya kuruldu kurulalı bu böyle. Bunun inancımız gereği hepimiz karşısında olmalıyız. Bu konularda hemfikiriz ancak Almanya ve İngiltere gibi ekonomilerle kendimizi karşılaştırırsak hata etmez olmaz mıyız Almanya ekonomisi bizim 10 katımız. İngiltere'yi bilemiyorum. Yapılanları savunduğum anlamına gelmesin bu hocam. Sizinle Allah arasına kimsenin girmeye ise haddi ve imkânı yok. Şükür ise herkese lazım en büyük nimet Fakire de Zengine de .
 
Konu dışı olacak ama müsaadenizle size kısa bir hikaye anlatmak istiyorum.
Bir baba varmış ve bu babanın a, b, c, d ve e isminde 5 tane çocuğu varmış. Baba ile birlikte a ve b ismindeki çocuklar hiç çalışmazmış. Evin bütün yükü c, d ve e'nin üstündeymiş. C, d ve e parayı kazanıp olduğu gibi babaya verirlermiş. Sonra baba bu parayı paylaştırırmış. E'ye 1, d'ye 2, c'ye 3, b'ye 500, a'ya 5000 verdikten sonra, en son kendine 10000tl ayırırmış. Günün birinde d demiş ki, bu para bana yetmiyor en azından 2.5 alayım demiş. Bunun üzerine c sinirlenmiş, bak e'nin haline, o 1 alıyor, haline şükret, babamızın daha fazla parası yok, ona yük olma ve sesini çıkarma demiş.
Bitti. Hikaye bu kadar.
Hikaye çok güzelmiş ama örnek olayla tam örtüşmemiş sayın hocam.
hikayene telif hakkı olmayacaksa bir ekleme yapmak isterim.
C sinirlenmekte haksızmış ancak söyledikleri kısmen doğruymuş. Çünkü baba bir hastalıkla boğuşuyormuş.
sonra C bu durumu bilmeyen D'ye anlatmış babasının hastalığını
ve demiş ki babamız iyi olsun her birimizin hak ettiğini almak için yanındayım.
Ama unutma demiş yanından ayrılırken:
şükür kelimesini hafife alma biz babamıza değil Allah'a şükrediyoruz ve Allah (C.C) şöyle buyuruyor.
Şükredersiniz artırırım, ama nankörlük edersiniz gazabım pek şiddetlidir.
 
Diyelim ki bir 5 kişilik bir ailesiniz ve hepinizde çalışıyorsunuz. Dolayısıyla toplam geliriniz evdeki çalışanların kazandığı miktarın toplamına eşit.
Yeme, içme, barınma gibi tüm ihtiyaçlar, sosyal, kültürel harcamalarda dahil bu gelirlerin toplamına göredir. Ama diyelim bi tanesi maaşlarını az gösteriyor. Bu durumda yukardaki harcamalara ayıracağınız pay, dolayısıyla ailenin yaşam standardı düşer öyle değil mi? Aslında maaşını az gösteren diğerlerinin hakkını yemiş olmaz mı?

Bu iş daha da ileri gidip 4'ü de aynı şeyi yapsa ve ben artık temel ihtiyaçlarımı karşılamakta zorlanmaya başlasam sizce ne yapmalıyım?

Elimde olanlara şükür mü etmeliyim?
Aynı şeyi ben de mi yapmalıyım?
Yoksa hakkımı mı aramalıyım?
 
Bence tam aksine 1600 kişi tepkisini koyup, sendikaları aracılığı ile pazarlık yapıp zam alabiliyorsa 1 milyon personelin yetkili sendikası olanlar bundan ders çıkarmalı. Biz bu zammı hayli hayli alabiliyor olmamız lazım.

Ve evet, maaş kıstası olarak 1600 kişinin aldığı zam baz alınmamalı, maaşın alım gücü baz alınmalı. Gıda gibi en temel ihtiyaçlara gelen zamlar ile kıyaslandığındında bile tablo ortaya çıkıyor. Bugün "elektronik ürünler temel ihtiyaç değildir" diyemeyiz ama elektronik ürünleri falan boşverin yani. Sadece market fiyatlarına gelen zamlara baksak yine içerdeyiz. Elektronik ürünlere, devletin sunduğu hizmetlere, alet edevattan tutun beyaz eşyaya kadar her şeye %20-30'dan aşağı zam gelmedi. En azından devlet kendi çalışanını bu enflasyondan korumalıydı.

Belediye işçileri bence hakettikleri maaşı almış. Belki az bile. İkramiyeleri, sosyal yardımları vs. ne kadar bilmiyorum. Ama öğretmen de bu maaştan daha fazlasını hakediyor.

Maaşlar artarsa enflasyonun artacağını düşünmüyorum. Dolara bağlı hammadde fiyat yükselişi, sebepsiz kâr marjını artırmak bir yere kadar. İktidar bu konuda elinde geleni yapabilir. Haksız kazancı engelleyebilir. Ama biz aldığımız üç kuruş zamla kalakalıyoruz.

Hocam senin gibi benimde sendikam yok. Olmayacakta inşallah. Hiç bir şey yapabileceklerini düşünmüyorum. Çünkü kuruluş temelleri yanlış. Günü kurtarma ve siyasi çıkarların adam kayırmanın resmiyete kavuşmuş şekli gibi çalışıyor hemen hepsi. Maaşlar artarsa enflasyonun artacağını düşünmüyor olman fazla iyimser olduğunu gösteriyor. Almadan vermek Allah'a mahsustur. Kabul ediyorum maaşlarımızın düştüğünü ama sokağa çık bir dokun birilerine hocam ne ahlar işiteceksin hem sadece bizim sokaklarımıza değil. O gelişmiş denilen ülkelerin de. Ama çıkamıyoruz işte derdimiz dünyayı gezmek olunca imtihanımız da o oluyor herhalde.
 
Hocam maaş karşılaştırması yaparken bende 2300 kişiye Türkiye şartlarında yapılmış bu yanlış zammın kriter alınmamasını savunuyorum. Maaş adaletsizliği konusu toplum vicdanını rahatlatacak şekilde çözülmeli bu büyük bir sorun. Tabi ki insanoğlu çalışmasının karşılığını almak ister ancak tüm toplumun etkilendiği bu küçülme döneminde (en az etkilenelerden birinin bizim camiamız olduğunu düşünüyorum) bizden çok maaş alanlara bakarken az alanlara da bakmak gerektiğini söylüyorum. Allah herkese hayırlı bereketli kazançlar versin. Adalet sağlanması konusunda mücadele edelim. Zorlu hayat mücadelesi sonunda helalinden kazanıyorsunuz hocam bence bizden daha fazla nimetler içerisindeki kişilere bakıp hayıflanmak sadece mutsuzluğumuzu artırır. Üstelik bilmiyoruz o nimetler onlar için nimet mi? külfet mi ?Bunun yerine daha iyi bir şey yapabiliriz ama onu yazmayacağım araştırın :)

Hocam mutluluk istediğin şeyi istediğin zaman elde edebilmektir. Beklentilerin ve elde ettiğinin uyuşmasıdır. Gerçek mutluluk ve sentetik mutluluk arasında teknik olarak fark yok. Tofaş'a binen de mutlu hisseder, Audi'ye Mercedes'e binen de. Büyük para kaybedip fakirleşen de, milli piyango kazanan da, bir yıl sonra eşit mutluluk seviyesine sahip oluyor. Araştırmalar bunu gösteriyor. Ama zengin olup refah içinde yaşayanın mutluluğu gerçekken, fakirlik içinde yaşayanın mutluluğu sentetik oluyor.

İnsan bulunduğu kötü şartları kabul edince nihayetinde "halimize çok şükür" der yani.

Şu an öğretmen maaşına şükreden, memnun olan herkes sentetik bir mutluluk içerisinde. "Daha yukarı ile kıyaslayıp mutsuz olmayın" diyorsunuz ama maaşımızı kıyaslayacak daha düşük maaşlı kimse kalmadı. Asgari ücretliler ve işsizler var sadece. Gözümüzü nereye çevirsek, hangi kamu çalışanına baksak bizden daha iyi maaş alıyor. Lisans mezunları arasındaki durumumuz daha da kötü.

Bir de kıyasın haricinde, bir realite var. Ele geçen paranın reel alım gücü düşük. Kimin ne aldığından bağımsız olarak, enflasyon karşısında son 5 senede maaşlar eridi gitti. Gerçek enflasyon %20'nin altında değil. Araba, beyaz eşya, bilgisayar telefon gibi elektronik ürünler, kılık kıyafet, elektrik-su-doğalgaz-internet faturaları, devletin harçları, gıda fiyatları, ev kiraları gibi herkesin kullandığı ürünlerin fiyatları aldı başını gitti. 400 gr bir tekerlek kaşar peyniri birkaç sene önce 10 lira falandı, bugün 24-25 lira. Ki önceden 500 gramdı. Süt fiyatı öyle. Et fiyatı öyle. Sebze fiyatları öyle. Pekmez bal fiyatları öyle. Hepsindr gramaj düşmüş, fiyat iki kat artmış. Yani en az iki kat artmış. Bazı kalemlerde 3-4 kat artış var.

Öğretmen zaten lüks içinde yaşamıyordu. Bizim böyle bir beklentimiz de yok. Dişinden tırnağından, afedersiniz giydiği dondan atletten tasarruf etmeden zaten ev araba almak, yurtdışına tatile gitmek mümkün değildi. Artık tasarruf etmemize rağmen ay sonunu getiremiyoruz.
 
Mutluluk konusunda farklı düşünüyoruz hocam anlaşıldı. Zengin olup refah içinde yaşayanın mutluluğu gerçek oluyor derken bunun tadını aldın ve o zaman bu başlığı boşuna açtın sayın hocam. Şükür olayını da yanlış anlamışınız İnsan bulunduğu kötü şartları kabul edince nihayetinde "halimize çok şükür" DEMEZ sadece araştırın lütfen.
 
Hocam maaş karşılaştırması yaparken bende 2300 kişiye Türkiye şartlarında yapılmış bu yanlış zammın kriter alınmamasını savunuyorum.

"...yanlış zam..." hocam burayı anlayamadım. Eğer ki konu sahibinin kastı ise; zannedersem ki hocam örnek olması açısından vermiş. Kaldı ki kendi mesajında da bunu belirtmiş.

Maaş adaletsizliği konusu toplum vicdanını rahatlatacak şekilde çözülmeli bu büyük bir sorun.

Burada kesinlikle haklısınız size katılıyorum.

Tabi ki insanoğlu çalışmasının karşılığını almak ister ancak tüm toplumun etkilendiği bu küçülme döneminde (en az etkilenelerden birinin bizim camiamız olduğunu düşünüyorum) bizden çok maaş alanlara bakarken az alanlara da bakmak gerektiğini söylüyorum.

Peki bu mantıkla toplum en az kazanan insanları nereye bakacak hocam, yoğun bakım hastalarına mı? İçinde bulunduğumuz ekonomik durum toplumun çoğunu olumsuz, az kısmını da olumlu etkiliyor. Sorarım size pandemi öncesinde yüzüne bile bakılmayan maskeleri, pandemi başında 500₺ gibi uçuk rakamlara hangi ülkede sattılar. İçinde yaşadığımız toplum fırsatını bulunca böyle davranan insanlarla dolu.

Para yaşamak için bir araç olabilir, fakat fazla yokluğu onu amaç haline getirir ve ahlaki yozlaşma başlatır. İnsanlar aç veya korktuklarında olumsuz her şeyi yapabilme potansiyeline taşırlar. Bizim camia dediğiniz kesim toplumun en müferreh kesimlerinden olmalı ki etrafına ilim yaysın. Bakın etrafınıza ek iş yapan, ek ders kovalayan, özel ders arayan, halı, bal, çanak çömlek satan, emlakçılık yapan meslektaşlarınızla dolu. İdeal insanı birkaç cümle ile çizmek tanımlamak oldukça kolaydır. Onu ortaya çıkaran dinamikleri inşa etmek "evet inşa etmek" asıl maharet olan budur. Var mı bizim kısa - orta - uzun vade de böyle bir umudunuz? Dedem zamanında yokluk, babam zamanında yokluk, bizim zamanımızda yokluk... içinden geçtiğimiz süreç ne zaman bitiyor?

Allah herkese hayırlı bereketli kazançlar versin.

Amin

Adalet sağlanması konusunda mücadele edelim.

Öneriniz nedir sayın hocam?
İki cümle kuruyoruz "ardından siyaset yapmayın" diye mesaj geliyor. Siyaset dediğiniz şey hayatın her alanında vardır. Üst mesaklarda bir hocamız "burası siyaset yeri değil" diyor. Şu cümle bile başlı başına bir siyaset cümlesidir.

Ağızınızı açtığınızda yaftalanmaktan kaçamaz hale geliyorsunuz.

Zorlu hayat mücadelesi sonunda helalinden kazanıyorsunuz hocam bence bizden daha fazla nimetler içerisindeki kişilere bakıp hayıflanmak sadece mutsuzluğumuzu artırır.

Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz. Mutsuz olabileceğimizi nasıl bu kadar net öngörebiliyorsunuz.
Bizden fazla kazananlar; "neden bizden fala kazanıyor, nasıl kazanıyor, biz neden kazanamıyoruz?" demez isek nasıl bahsettiğiniz öğretmen camiası olabiliriz? Esas sorgulaması gereken, kişiler biz değil miyiz? Öğrenciniz gözünüze baktığında nasıl bir gelecek tasavvur edeceksiniz ona.

Bu bakış açısı ile bizim uzaya gitmemiz lazım. Elin Amerikalısına bakıp çalışıp başaracağımıza elin Afrikalısına bakıp durumumuz iyi biz mutluyuz uzaya gitmek boş iş dememiz lazım. :)

Üstelik bilmiyoruz o nimetler onlar için nimet mi? külfet mi ?

Nimet nimettir eğip bükmeye gerek yoktur. Kişi kullandığı nimetin faydasını görüyorsa bu onun için iyidir. Bu kadar basit.
Aforizmalar yazıp; Nimet mi, değil mi? şeklinde yazmanız bunu değiştirmez. En basit şekliyle yaşanarak öğrenilir.

Bunun yerine daha iyi bir şey yapabiliriz ama onu yazmayacağım araştırın :)

Öğrenciniz değilim sayın Hocam araştırma ödevi vermeyin lütfen. Varsa söyleyecek bir şeyiniz lütfen belirtin. Kimin iyi kimin kötü şeyler yaptığını da: Önce Yaradan sonra da vicdan bilir.

Cevabınız için teşekkür ederim.
 
Bir oyun konsolu lüks artık. Okuldan çıkıp eve geldin, bir el oyun oynayıp rahatlayayım diyeceksin, abd'li bir öğrencinin iki hafta okul harçlığını biriktirip alabildiği oyun konsolunu 2 maaşla alamıyorsun. Hayaller ps5 gerçekler tetris.

Şeysellere golf oynamaya gitmekten bahsetmiyoruz burada. Haftasonu Uludağ'a kayak yapmaya gitmekten, yaz tatillerinde Avrupa'ya Uzakdoğuya vs. tatile gitmekten bahsetmiyoruz. Ki öğretmen bunları da yapabilmeli, ama bunların lüks olduğunu çoktan kabul etmiş insanlarız. Hayaller Roma gerçekler yandaki ilçe, mesire alanı falan. Onu da yapamayan çok öğretmen var. Herkes kendi kendine "otur oturduğun yerde. Para yok" diyor.
 
bende buzdaği83 nin arabasının markası ve modelini merak ediyorum, beğenmediği parayla neler almış
 
bende buzdaği83 nin arabasının markası ve modelini merak ediyorum, beğenmediği parayla neler almış
Evet. kesin a8 audi felan almıştır. Özel jeti felanda vardır. Kendisi Bilişim teknolojileri öğretmeni olarak, bizim rüyalarımızda dahi ulaşamayacağımız noktalara ulaşmıştır.

Tahminim bu yöndedir.
 
Bugün markete gidip herşeyin iyisini mi alıyorsunuz, yoksa gözünüz en ucuzunu mu arıyor? Bunu birkaç saniye düşünün cidden. En son ne zaman antrikot biftek vs alıp yiyebildiniz? Somon alabiliyor musunuz? Çeşit çeşit peynir var reyonda, istediğinizi alabiliyor musunuz yoksa en ucuzunu ya da tüketilebilecek standarttaki en ucuzunu mu alıyorsunuz?

Bunlar insanın üzerinde bilişsel yük oluşturuyor. Sürekli geçim derdi ile uğraşan, her şeyin ucuzunu elde etmek için birkaç lirayı hesap eden insanın, yaratıcı ve üretken olması, işini severek yapması beklenemez. Boğuluyoruz kısacası.
 
bende buzdaği83 nin arabasının markası ve modelini merak ediyorum, beğenmediği parayla neler almış

Geçim derdinden yakınan insana cebindeki telefonu çıkarttırıp "daha ucuzunu al" deme modası bitmemiş miydi ya? Bu da onun farklı versiyonu. İyi arabaya binmek layık görülmüyor öğretmene.

Arabam 2004 model marea hocam. 19000 liraya almıştım 2.5 sene önce. Halen kredisini ödüyorum. Satayım mı bu arabayı da? Şahin'e Toros'a mı bineyim? Her yanı keşermiş, boyatamadığım, kronik problemlerini görmezden geldiğim, yılllık masraflarını zor karşıladığım bu arabaya şükrediyorum. Tatmin oldunuz mu?
 
Son düzenleme:
Allah tan gelene şükredilir.hastalık kaza bela vs.ama hakkınızı vermedikleri zaman elinizdekine bakıp şükretmek enayiliktir.Allah beynimizi süs olsun diye vermemiş düşünüp hakkımızı arayalım diye vermiş.maaşınıza şükretmeden önce bizim maaşlar böyleyken ülkeyi yönetenler neden saray yaptırıyor makam araçları uçaklar vs alınıyor yandaşlara devlet malları peşkeş çekiliyor diye düşünmeniz lazım
 
:)
Geçim derdinden yakınan insana cebindeki telefonu çıkartıp daha ucuzunu al deme modası bitmemiş miydi ya? Bu da onun farklı versiyonu. İyi arabaya binmek layık görülmüyor öğretmene.

Arabam 2004 model marea hocam. 19000 liraya almıştım 2.5 sene önce. Halen kredisini ödüyorum. Satayım mı bu arabayı da? Şahin'e Toros'a mı bineyim? Her yanı keşermiş, boyatamadığım, kronik problemlerini görmezden geldiğim, yılllık masraflarını zor karşıladığım bu arabaya şükrediyorum. Tatmin oldunuz mu?
hihihih malum kisilerden once mal varligini hocam acikladi,tebrikler hocama!biat edenler ve alkisladiklari da aciklayabilecek mi merak ediyorum
 
:)
hihihih malum kisilerden once mal varligini hocam acikladi,tebrikler hocama!biat edenler ve alkisladiklari da aciklayabilecek mi merak ediyorum
İyi arabaya binseydim ne değişecekti onu da bilmiyorum. Maaş ortada, enflasyon ortada, alım gücü ortada. Problem bu.

Maaşın alım gücü yüksekken araba almış olsaydım veya ek iş yaparak, aileden destek alarak bugün daha iyi bir arabaya biniyor olsaydım, şu an yaptığımız maaş ve alım gücü kıyaslaması geçersiz mi olacaktı. Ki eli ayağı düzgün arabaya binen meslektaşlarımızın olması da bu gerçeği değiştirmiyor zaten.

Maaş az, alım gücümüz düşük. Nokta.
 
soyleycek cok sey var muhakkak da gel gor anlayan cikarmi isine gelip...alkis tutmak bu duzene sinirlerimi bozuyo daha da bir sey yazmam
 
"...yanlış zam..." hocam burayı anlayamadım. Eğer ki konu sahibinin kastı ise; zannedersem ki hocam örnek olması açısından vermiş. Kaldı ki kendi mesajında da bunu belirtmiş.

Benzer işi yapan binlerce insan var ve daha az maaş alıyorken. onlarında o kadar zam alabilmeleri imkansızken maaş adaletsizliğini daha da derinleştirdiği için Yanlış Zam.

Peki bu mantıkla toplum en az kazanan insanları nereye bakacak hocam, yoğun bakım hastalarına mı? İçinde bulunduğumuz ekonomik durum toplumun çoğunu olumsuz, az kısmını da olumlu etkiliyor. Sorarım size pandemi öncesinde yüzüne bile bakılmayan maskeleri, pandemi başında 500₺ gibi uçuk rakamlara hangi ülkede sattılar. İçinde yaşadığımız toplum fırsatını bulunca böyle davranan insanlarla dolu.
Herkes elindeki nimetlere bakmayı bilmeli en az kazanan da başka nimetler yönünden diğerlerinden üstün olabilir. Fırsatçılık ve kaht-ı rical değerlendirmenize ise katılıyorum.

Para yaşamak için bir araç olabilir, fakat fazla yokluğu onu amaç haline getirir ve ahlaki yozlaşma başlatır. İnsanlar aç veya korktuklarında olumsuz her şeyi yapabilme potansiyeline taşırlar. Bizim camia dediğiniz kesim toplumun en müferreh kesimlerinden olmalı ki etrafına ilim yaysın. Bakın etrafınıza ek iş yapan, ek ders kovalayan, özel ders arayan, halı, bal, çanak çömlek satan, emlakçılık yapan meslektaşlarınızla dolu. İdeal insanı birkaç cümle ile çizmek tanımlamak oldukça kolaydır. Onu ortaya çıkaran dinamikleri inşa etmek "evet inşa etmek" asıl maharet olan budur. Var mı bizim kısa - orta - uzun vade de böyle bir umudunuz? Dedem zamanında yokluk, babam zamanında yokluk, bizim zamanımızda yokluk... içinden geçtiğimiz süreç ne zaman bitiyor?
Bu sorunuza şöyle cevap vereyim. Üniversiteden mezun olduğumuzda her birimiz idealisttik. Yeter ki atanayım. yurdun neresinde olursa olsun görev yaparım. Maaşına da zaten razı olarak ya da olmak zorunda kalarak bu mesleği seçtik. Aldığımız maaşlar son bir iki yılı geçersek atandığımız zamana göre iyi durumda. Daha iyisini istemeyelim mi tabi ki isteyelim. Ama insaf ölçüsünde diyorum. Hele bu dönemde bunu dillendirmek bana acı geliyor. Mal mülk olarak mezun durumumuza göre daha iyi durumdayız birçoğumuz ama ya idealistlik olarak. Daha müreffeh bir hayatı olsa daha mı idealist olacak insanlar tartışılır. Açıp tarihe bir bakalım idealist insanlar müreffeh bir hayat mı sürmüşler. Bu yazdıklarımdan aynı kalalım geriye gidelim. Afrika'ya benzeyelim gibi anlamlar çıkarmazsınız umarım. Demem o ki idealist insan her zaman idealisttir güçlüdür. içinde bulunduğu durumdan çok o içinde bulunduğu durumu şekillendirir. Sadece maddiyata bağlamak yanlıştır.

Öneriniz nedir sayın hocam?
İki cümle kuruyoruz "ardından siyaset yapmayın" diye mesaj geliyor. Siyaset dediğiniz şey hayatın her alanında vardır. Üst mesaklarda bir hocamız "burası siyaset yeri değil" diyor. Şu cümle bile başlı başına bir siyaset cümlesidir.

Ağızınızı açtığınızda yaftalanmaktan kaçamaz hale geliyorsunuz.
Önerim adalet konusunda her zaman her yerde safımızı belli etmek, kendi aleyhimize bile olsa haktan ayrılmamak, işimizi en iyi şekilde yapıp dosdoğru olmak gerisi gelecektir inşallah.
Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz. Mutsuz olabileceğimizi nasıl bu kadar net öngörebiliyorsunuz.
Bizden fazla kazananlar; "neden bizden fala kazanıyor, nasıl kazanıyor, biz neden kazanamıyoruz?" demez isek nasıl bahsettiğiniz öğretmen camiası olabiliriz? Esas sorgulaması gereken, kişiler biz değil miyiz? Öğrenciniz gözünüze baktığında nasıl bir gelecek tasavvur edeceksiniz ona.

Bu bakış açısı ile bizim uzaya gitmemiz lazım. Elin Amerikalısına bakıp çalışıp başaracağımıza elin Afrikalısına bakıp durumumuz iyi biz mutluyuz uzaya gitmek boş iş dememiz lazım. :)
1-“Biriniz, mal ve yaratılışça kendisinden üstün olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana çevirsin. Böyle yapmak, Allah‟ın üzerinizdeki nimetini küçük görmemeniz için gereklidir.”

2-“İki haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa Allah o kişiyi şükredici ve sabredici yazar, bunlar kimde bulunmazsa Allah o kişiyi şükredici ve sabredici yazmaz: Kim dînî hususlarda kendinden üstün olana bakar da bu konuda ona uyarsa, dünya işlerinde de durumu kendisinden düşük olana bakar ve kendisindeki ona olan üstünlük sebebiyle Allah‟a hamd ederse, Allah o kişiyi şükredici ve sabredici yazar. Kim de dînî hususlarda kendinden aşağı olana, dünya işlerinde de durumu kendisinden yukarıda olana bakar da kendisinde olmayan şeylerden dolayı üzülürse, Allah o kişiyi şükredici ve sabredici yazmaz.”

Bu Hadis-i Şerifler bize yol gösteriyor hocam bu konuda.
Öğrencilerimize çalışmayı gayret etmeyi elbette aşılayacağız. miskinlik ve tembellikten kaçındıracağız ama aynı zamanda onları sadece maddi bir beklenti üzerine hayat kurmanın yanlışlığını da öğreteceğiz. Yoksa en ufak bir olumsuzlukta yıkılırlar. Tıpkı bizler gibi.

Nimet nimettir eğip bükmeye gerek yoktur. Kişi kullandığı nimetin faydasını görüyorsa bu onun için iyidir. Bu kadar basit.
Aforizmalar yazıp; Nimet mi, değil mi? şeklinde yazmanız bunu değiştirmez. En basit şekliyle yaşanarak öğrenilir.
Bu aforizma değil hocam Sizin hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde hayır vardır. Allah bilir siz bilmezsiniz. Ayeti kerimesi mealince söylenmiş bir sözdür. Biz bazı şeyleri iyi zannederiz ama aslında onunla imtihan oluyoruzdur.
Öğrenciniz değilim sayın Hocam araştırma ödevi vermeyin lütfen. Varsa söyleyecek bir şeyiniz lütfen belirtin. Kimin iyi kimin kötü şeyler yaptığını da: Önce Yaradan sonra da vicdan bilir.
Kırıldıysanız özür dilerim niyetim veya haddim ödev vermek değil elbette. Sadece maalesef tiye alınan bazı kavramları sizin bulmanızı istememdi niyetim. Sonuna gülücük koymuştum ama yanlış anlaşılmış. Öğrenci olmak ayıpta değil ben sizden çok şey öğrendim teşekkür ederim. Son cümlenize yürekten katılıyorum. Her şeyi hakkıyla bilen Allah'tır.

Cevabınız için teşekkür ederim.
[/QUOTE]
 
Son düzenleme:
Bir siz zekisiniz zaten. Edebiyat yapma. Utanıyormuş vah vah. Çokta üzüldüm. Herkesi hizaya sokma hastalığından vazgeçin. Başlığı açan arkadaş siyasetin alasını yapmış. "Avrupa bizi kıskanıyor" cümlesinin ne anlama geldiğini anlayacak kadar aklımız var elhamdülillah.
Kimse zorla size bu mesleği yaptırmıyor. Kafanıza silah dayayan da yok. Varsa sözünüz seçim gelir verirsiniz reyinizi. Koyarsınız tepkinizi. Burada başlık açınca arkadaşın maaşına zam mı geldi acep? Bende sabah akşam para konuşan, işi gücü maddiyat olan insanlardan utanıyorum hocam. Sabaha kadar konuşun artık. Yazmayacağım.
valla bırak hocam AY'a gidiyoruz - UZay üssü kuruyoruz-TOGG yollarda olacak - hatta KAradeniz de Doğalgaz rezervlerimizi kullanıma alıyoruz hatta AB ye vizesiz gidebileceğiz tabi hepsi 2023 te ?..bu Müjdeler varken şu konuşulan konulara bak ya....yazık yazık...utanın...bi de kanal İstanbul yapıyoruz istanbul un içine pardon içinden geçiyoruz...
 
Geri
Üst