Olası Aşı veya PCR Zorunluluğuna Karşı Verilecek Hukuki Mücadele

Kodla Büyü
Bizim bakan da pcr hayır vs diyecek öğretmen yoktur dedi bu ihtimali dtşünmüyoruz diye sopayı gösterdi.

hükümetin halkla bi ilişkisi var mı , ya da hiç olmuş mu?
halk ne onlar için?
halk bir şey ifade ediyor mu?
bu bakan da onların bakanı.

fildişi kulelerinde yaşayıp gidiyorlar.
 
Bugün Aydın da bi arkadaşıma aşı olmayan ya da pcr testi vermeyen okula alınmayacak diye mesaj geldi.. kendi okulumda pcr belası diye başlayan cümle ile bugün gidip aşı olanlar oldu.. artık bilim bitti
 
Bugün Aydın da bi arkadaşıma aşı olmayan ya da pcr testi vermeyen okula alınmayacak diye mesaj geldi.. kendi okulumda pcr belası diye başlayan cümle ile bugün gidip aşı olanlar oldu.. artık bilim bitti

hocam mesajı kim hangi yetki ile atmış? Siz mesajı gördünüz mü? Okula almamak ne demek oluyor.
 
Milli Eğitim Bakanı Mahmur Özer, bugün Bilim Kurulu toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında öğretmenlerin test olmak istememe durumlarına ilişkin bir soruya yanıt verdi.

Özer, ''Onu düşünmüyoruz, öyle bir öğretmenimiz yok ya" ifadelerini kullandı.

Kaynak: https://www.gercekgundem.com/guncel...meyen-ogretmenlerle-ilgili-soruya-garip-yanit

video da var kaynak sitede.
2 doz alman aşısının oldum, aşılık olduğum halde bunun kesinlikle yeterli olduğunu düşünmüyörün. 30-40 kişilik sınıflarda sağlık bakanının her gün söylediği aşılıda olsak mesafe kuralı hiç yok. Okullara öğretmen başına gelen maske 10'ar adet, 30 dakikadan fazla takılan maske başka hastalıklara davetiye çıkardığını düşünürsek, maskeler en fazla 2-3 gün yeter. Okulumuzda göreve başlamış hizmetli hiç yok. Uyum haftasında, tüm velilerimiz okullarda, tenefüsler aynı saatte, koridorlar dolu. Bu işleri koordine eden ne bir görevli, nede bir güvenlik görevlisi göreve başlamışu durumda. en başta mesafe olmayan yerde aşı maşa bizi korumaz. maske bir şekilde herkes cebinden karşılayacaktır. Maskendin kalabalık ortamlarda 10 dakikadan fazla koruyucuları yoktur. Çocukların ve gençlerin tamamı aşısız. Bugün birçok okulda hizmetli, yok bırakın pandemiyi, sıraların üstü bir karış toz. covid öldürmez, temiz olmamak, kapalı ortamlarda kalabalık olmak, havanın yüklenmesinden dolayı öldürür. ilim öğretilen mebde daha bilinçli hareket edilmesi gerekirken devlet okullarında sınıflar 40'ar kişilik, pandemiye karşı neredeyse en bilinçli hareket etmesi gerekirken en bilinçsiz MEB. Geçen akşam yapılan bilim kurulu toplantısında bunlar hiç ele alınmamış. Kronik rahatsızlıkları olanlar aşılı dahi olsa kapalı kalabalık alanlarda büyük risk altında, bu uzun süreli olursa aynı ortamdaki sağlıklı bireyleri de aşılı dahi olsalar onlardan covid riskini artırmakta. Çok çeşitlerin varyanylara karşı aşıların hepsinde yeterli koruma sağlayıp sağlamadığı bilinmemektedir. Burada asıl konu okullarda en başta mesafe, daha sonra ortamda soluduğumuz havanın ne kadar temiz olduğu ve temas yüzeylerinin ne kadar temiz olduğudur. Yoksa aşılı olmuşuz, olmamışım ne farkeder?!!!!!
 
Son düzenleme:
Bugün Aydın da bi arkadaşıma aşı olmayan ya da pcr testi vermeyen okula alınmayacak diye mesaj geldi.. kendi okulumda pcr belası diye başlayan cümle ile bugün gidip aşı olanlar oldu.. artık bilim bitti

Mesajı kanıt göstererek çalışma hakkı ihlali diye dava açabilirler. Bu bir korku ile mobbing sürecidir ve yakında güncelleme gelecektir. İşçilere 1 gün PCR olması öğretmeni de yakında o rakama çekecektir.

İnsana "keşke korona olup atlatsam" diye dua ettiriyorlar. En azından 6 ay kafa rahat olur bağışık olmaktan ötürü PCR isteyemezler. Bugün eşim negatif olduğunu öğrendiğinde tüh dedi ordan hesap edin psikolojiyi.
 
Neymiş efendim, 10 yılda bir tetanoz aşısı olunması gerekiyormuş. Çünkü tetanoz aşısının koruyuculuğu 10 yılmış. Yok ya! Neymiş efendim 4 kez vurulacakmışsın da kuduz aşısı işe yarayacakmış. Hadi ordan! Şimdi korona için de aynısını söylüyorlar. İnanmayın arkadaşlar. Aşı da olmayın, pcr da yaptırmayın.
 
Cuma günü müdür yardımcısı ve ben şu aşağıdaki dilekçeyi yazıp verdik. İkimizden gayrısı aşı oldular.

T.C.
……….. İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü
…………………………………… Okulu Müdürlüğü’ne
…/../2021


Millî Eğitim Bakanlığı’nın “Covıd-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler” başlıklı rehberi hükümleri gerekçe gösterilerek tarafımdan Covid-19 salgınına karşı olmuş isem aşı bilgisi, aşı olmamış isem PCR testi sonucunu ibraz etmem istenilmiştir.

Salgın hastalık hallerinde kişi veya toplum hakkında uygulanacak tedbirler 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 72 nci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede kişilerden zorunlu aşılama veya zorunlu hastalık tanı/teşhis testleri bilgisi istenebileceğine dair hiçbir hüküm bulunmamaktadır.

Öte yandan aşı olmayan kişilere getirilen PCR test sonucu ibrazına ilişkin temel hukuki düzenleme, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün 20.08.2021 tarih 13441 sayılı Bazı Faaliyetler İçin PCR Zorunluluğu konulu Genelgesi’dir. Bu genelgede okullarda aşı olmayan eğitim çalışanlarının PCR testi yaptırma zorunluluğuna dair hiçbir hüküm yer almamaktadır.

Dolayısıyla şahsımı aşı veya test yaptırmaya zorlayan idari tedbirlerin/tasarrufların hukuki ve kanuni hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.

Türkiye’nin de taraf olduğu Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi’nin 2 nci maddesi, insanın önceliğini esas almakta ve “İnsanın menfaatleri ve refahı, bilim veya toplumun menfaatlerinin üstünde tutulacaktır.” hükmünü içermektedir. Bu doğrultuda insanın kendi menfaatleri, örneğin, insan sağlığı, toplumun genel menfaatlerinin üstünde tutulacaktır. Sözleşme’nin 5 inci maddesinde ise “Sağlık alanında herhangi bir müdahâle, ilgili kişinin bu müdahâleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir.” hükmünü getirerek müdahâlelerin ancak özgür iradeye dayanabileceği belirtmektedir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6 ncı maddesi hükmüne göre kişilerin sağlığına ve sağlık durumuna ilişkin veriler özel nitelikte kişisel verilerdir. Söz konusu kanun hükmüne göre özel nitelikte kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. Bu çerçevede sağlığıma/sağlık durumuma ilişkin bilgiler ihtiva eden aşı ve PCR test sonuç bilgilerinin özel nitelikte kişisel veri olduğuna; mahkeme kararı olmaksızın idari tasarruf veya kararla tarafımdan bu bilgilerin istenilemeyeceğine şüphe yoktur.

Tarafımdan aşı veya PCR rest sonucu bilgisi istenilmesinin hukuki ve kanuni bir dayanağı bulunmadığı gibi şahsımdan bu bilgilerin istenilmesi ve söz konusu bilgileri vermeme bağlı olarak herhangi bir yaptırımla/tedbirle karşı karşıya bırakılmam da 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun ihlali yanında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 134 üncü maddesindeki “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve 135 inci maddesindeki “kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarına vücut verecektir.

Bu itibarla hukuki ve kanuni dayanaktan yoksun ve konusu suç teşkil eden aşı veya PCR test sonucu bilgisinin tarafımdan istenilmesine muvafakat vermediğimi ve söz konusu bilgileri vermeyeceğimi, herhangi bir yaptırımla karşı karşıya bırakılmamamı, aksi halde yukarıda mezkûr yasal haklarımı kullanacağımı beyan eder; gereğini arz ederim.

İsim&Soyisim
İmza
 
Öğretmenlerin hakları iğdiş edilirken gram sesi soluğu çıkmayanların mevzu aşı olduğunda, komplo teorileriyle beraber, sağdan soldan duyma bilgilerle canhıraş bir şekilde isyana girişmesi virüsten çok daha korkunç.
 
küresel sağlık terörizmi silah terörizmini rafa kaldırmış anlaşılan
 
https://twitter.com/tolgaozcelkk909/status/1433846483934187524?s=08
ilgili linkten -->"Pfizer Şimdi Aşıların Yanında Alınması Gereken Günde İki Kez COVID Hapi Geliştiriyor Pfizer,
hapin onaylanacağından ve muhtemelen zorunlu tutulacağından o kadar emin ki,klinik deneyler sona ermeden üretime başladı"


"""Gen aşısı üreticisi Uğur Şahin’in mevcut aşısının etkisizliğinin itirafı olan “Delta varyantı için yeni bir aşı geliştirdik.” Demesi bile uygulamaların hız kesmesini engelleyemedi. Asıl amacın "toplum sağlığını korumak" olduğuna artık beni kimse ikna edemez."""" demiş biriside...
 
Bırakın hocam, uyusun.

uyusun, hatta yok olsun.

ağızlarında bi komplo teorisi , komplo teorisi, bi şey diyecem şimdi olmayacak.

KOMPLO TEORİSİ lakırdısı >>>>> Kennedy'nin öldürülmesinin üzerini örten WARREN komisyonu tarafından uydurulmuş bir laftır.

Kennedy 'i c- ia- öldürdü. 5 yıl sonra kardeşi de bobby 'i de öldürdüler.

KOMPLO TEORİSİ lakırdısı,ELEŞTİREL DÜŞÜNÜRLERİ HEDEF ALAN BİR LAKIRDIDIR.
 
Neden her yeni dozda aşı olanların sayısı giderek azalıyor ?
Aşıya hala ilk günkü güven var mı ? Yoksa aşılıların da hastalandıkları ve yaydıkları görüldükçe zedelendi mi ?
Ama az yayıyor hafif atlatıyor sözleri kamuoyunda karşılık buldu mu sizce?

Ayrıca, suçlamadan yargılamadan konuşmak bu kadar mı zor meziyet ?
 
Öğretmenlerin hakları iğdiş edilirken gram sesi soluğu çıkmayanların mevzu aşı olduğunda, komplo teorileriyle beraber, sağdan soldan duyma bilgilerle canhıraş bir şekilde isyana girişmesi virüsten çok daha korkunç.
Bazı noktalarda katılmamak elde değil. Hala gündemde pare mevzuları var ya... Neyse 11 eylülde bekleriz
 
Ben yazılanları gerçekten hayretle okuyorum. Aşı olmayalım, test de olmayalım. Saldım çayıra mevlam kayıra durumu mu olsun? 1.5 yıldır sevdiklerimizi kaybettik, evlere hapsolduk. Salgınla baş edebilmenin şu an için aşı dışında bir yolu ne yazık ki yok. Aşı elbette bulaşmayı ya da hastalanmayı engellemiyor ama ölmeyi engelliyor. Şu anki yoğun bakımların, can kayıplarının büyük bir kısmını aşısızlar oluşturuyor. Hal böyleyken hâlâ nasıl bu kadar ısrarla "istemezük" diyebiliyor öğretmen camiası gerçekten inanamıyorum. Aşı olmadığı müddetçe vaka ve hasta sayısı düşmeyecek, sağlık sisteminin bu yükü uzun süre taşıması mümkün değil. Sağlıkçılar 1.5 yıldır hiç de insanî olmayan koşullarda çalışıyorlar. İnsanların aile hayatı kalmadı neredeyse. Aşı olunmadığı müddetçe böyle de devam edecek. Aşı bulunduğu halde keyfî sebeple aşı olmamak bencillik bence. Aylardır ameliyat sırası alamıyoruz, sorduğumuzda "Hekimler covid servisinde görevli." yanıtını alıyoruz. Daha ne kadar sürecek bilmiyoruz da.Kesinlikle zorlayıcı tedbirler getirilmeli. Toplum sağlığı söz konusu olduğunda kişisel hak ve hürriyetler de kısıtlanabilir. Bu iş kesinlikle kişinin keyfine bırakılmamalı. Aksi takdirde değil iki yıl 5 yıl da sürer bu salgın.
 
Ben yazılanları gerçekten hayretle okuyorum. Aşı olmayalım, test de olmayalım. Saldım çayıra mevlam kayıra durumu mu olsun? 1.5 yıldır sevdiklerimizi kaybettik, evlere hapsolduk. Salgınla baş edebilmenin şu an için aşı dışında bir yolu ne yazık ki yok. Aşı elbette bulaşmayı ya da hastalanmayı engellemiyor ama ölmeyi engelliyor. Şu anki yoğun bakımların, can kayıplarının büyük bir kısmını aşısızlar oluşturuyor. Hal böyleyken hâlâ nasıl bu kadar ısrarla "istemezük" diyebiliyor öğretmen camiası gerçekten inanamıyorum. Aşı olmadığı müddetçe vaka ve hasta sayısı düşmeyecek, sağlık sisteminin bu yükü uzun süre taşıması mümkün değil. Sağlıkçılar 1.5 yıldır hiç de insanî olmayan koşullarda çalışıyorlar. İnsanların aile hayatı kalmadı neredeyse. Aşı olunmadığı müddetçe böyle de devam edecek. Aşı bulunduğu halde keyfî sebeple aşı olmamak bencillik bence. Aylardır ameliyat sırası alamıyoruz, sorduğumuzda "Hekimler covid servisinde görevli." yanıtını alıyoruz. Daha ne kadar sürecek bilmiyoruz da.Kesinlikle zorlayıcı tedbirler getirilmeli. Toplum sağlığı söz konusu olduğunda kişisel hak ve hürriyetler de kısıtlanabilir. Bu iş kesinlikle kişinin keyfine bırakılmamalı. Aksi takdirde değil iki yıl 5 yıl da sürer bu salgın.

Çok güzeeeellll. Nihayet aklı başında konuşarak, fikir öne sunarak konuşan biri geldi. Düşüncelerini onaysamasam bile fikri var. Konuşmaya değer.

Size bir sorum olacak. 2 doz biontech olup ölen yok mu diyorsunuz? Ölümü engelliyor olsa biz neden olmayalım? Ya bilgi eksikliğiniz var ya da sadece tek yönlü haber izliyorsunuz..

Bir diğer soru da, geçen sene ile bugünün ölüm rakamlarını karşılaştırdınız mı? Neden aşı sonrası ölüm oranları daha fazla hiç kendinize sordunuz mu ?

Başka bir soru. Neden her geçen gün aşı olan sayısı azalıyor? Herkes mi cahil, yoksa yavaş yavaş insanlar çevrelerindeki örnekleri görünce söylemlere değil eylemlere mi bakıyor ?

Bir diğer soru. Daha virüs gelişimini tamamlamamış ve hala sürekli mutasyon geçirirken, yani aşıdan sürekli bir adım önde iken, aşının buna kesin çözüm olabileceğini düşünüyor musunuz ?

Aşı olmayarak biz de risk alıyoruz bunun elbette farkındayız, ama aşı olanların da risk aldıklarını düşünüyoruz çevremizde aşı olduktan sonra rahatsızlananları gördükçe.

Aşı olmayı şu an için tercih etmeyenleri "aşı karşıtı" diye etiketleyerek toplum önüne çok güzel attılar. Halbuki sadece kafamızdaki şaibelerin şüphelerin giderilmesi için daha kesin sonuçlar bekliyoruz hepsi bu.
 
Son düzenleme:
Çok güzeeeellll. Nihayet aklı başında konuşarak, fikir öne sunarak konuşan biri geldi. Düşüncelerini onaysamasam bile fikri var. Konuşmaya değer.

Size bir sorum olacak. 2 doz biontech olup ölen yok mu diyorsunuz? Ölümü engelliyor olsa biz neden olmayalım? Ya bilgi eksikliğiniz var ya da sadece tek yönlü haber izliyorsunuz..

Bir diğer soru da, geçen sene ile bugünün ölüm rakamlarını karşılaştırdınız mı? Neden aşı sonrası ölüm oranları daha fazla hiç kendinize sordunuz mu ?

Başka bir soru. Neden her geçen gün aşı olan sayısı azalıyor? Herkes mi cahil, yoksa yavaş yavaş insanlar çevrelerindeki örnekleri görünce söylemlere değil eylemlere mi bakıyor ?

Bir diğer soru. Daha virüs gelişimini tamamlamamış ve hala sürekli mutasyon geçirirken, yani aşıdan sürekli bir adım önde iken, aşının buna kesin çözüm olabileceğini düşünüyor musunuz ?

Aşı olmayarak biz de risk alıyoruz bunun elbette farkındayız, ama aşı olanların da risk aldıklarını düşünüyoruz çevremizde aşı olduktan sonra rahatsızlananları gördükçe.

Aşı olmayı şu an için tercih etmeyenleri "aşı karşıtı" diye etiketleyerek toplum önüne çok güzel attılar. Halbuki sadece kafamızdaki şaibelerin şüphelerin giderilmesi için daha kesin sonuçlar bekliyoruz hepsi bu.
 
Aşıymış PCR'mış çok girmeyeceğim o konulara fakat öğretmenlerin bile tartışma kaliteleri bu seviyeye inmiş ise vay ki ne vay.
 
Kararlarımızı, kararlarımızın neticesinde oluşabilecek kâr ve zarar durumuna göre alırız. Aşı olduğumdaki kârın, olmadığımdaki zarardan fazla olduğunu düşündüğüm için aşımı oldum. Geçen aralık ayında covid geçirdiğim halde oldum çünkü aşının olmadığı dönemde babaannemi, eniştemi, amcamı ve yakın arkadaşımı kaybettim. Bu sene memlekete gittim - Ordu, Ünye- ne sosyal mesafe vardı ne maske ne de diğer önlemler. Bir ayda ne bir pozitif vaka duydum ne bir covid cenazesine gittim. Hasta olan da ölen de yoktu çünkü insanların büyük bir bölümü aşılanmış. Aşı elbette covid olmamızı, ölmemizi yüzde yüz engellemiyor, pozitif olduğumuzda yatağa düşmeden ayakta atlatmamızı sağlıyor, hastaneye düşersek de ölmemizi yüzde 90 engelliyor. Değil yüzde 90, yüzde 50 engellese dahî önemli. Akrabalarım ve arkadaşım o dönemde değil de bu dönemde aşılı halde covid olsalardı ben eminim ki onlardan belki birini kaybederdim ya da hiçbirini kaybetmezdim. Bugünkü vaka ve ölüm sayılarını geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslamak doğru olmaz çünkü geçen yıl bu zamanlar vaka sayıları da ölüm sayıları da doğru şekilde paylaşılmadı. Gerçi hâlâ doğru şekilde paylaşıldığını düşünmüyorum. Orası da ayrı bir soru işareti zaten. Ölüm sayılarının düşmemesi gayet normal, çünkü pozitiflerin ve hastaneye yatanların büyük bir bölümü aşı olmayanlar. Aşı olmayanların istatistiklerinde bir iyileşmenin olmaması gayet doğal. Aşının etkisiz olduğunu ileri sürebilmek için hastaneye yatanların ya da vefat edenlerin en az yarısının aşılılardan oluşması lazım halbuki şu an bu oran %90'a, %10 aşılılar lehine.
Gittikçe aşı olanların sayısının azalması da gayet normal çünkü artık geriye gönüllüler değil, ikna edilmesi gerekenler kaldı. İsteksiz bir grubu bir şeye ikna etmenin, insanların bir konudaki fikrini değiştirmenin hele ki sağlık söz konusu olduğunda çok daha zor olacağı aşikar. Bu sebeple bundan sonra ilk doz aşısını olanların sayısı hep düşecektir, belki zaman sonra 0'a bile inebilir. Bu durum insanların güvenlerinin azalmasıyla ilgili değil; baştan beri güvensiz olan, karşı olanları ikna etmenin zorluğuyla alakalı. Virüsün gelişimini tamamlaması diye bir şey hiçbir zaman söz konusu olmayacak. Sürekli evrim geçirecek, başka bir varyanta dönüşecek. Aşı olmak için beklemenin bir mantığı yok. Şu an için bu varyantlara karşı belli bir oranda koruyor ve ileride aşıya dirençli varyantlar çıktığında dua edelim de bilim insanları gecesini gündüzüne katıp yine onun da çaresini bulsunlar. Aksi olması halinde başta kendimiz risk altında olacağız, sonrasında da eşimiz, çocuklarımız, anamız, babamız, sevdiklerimiz risk altında olacaklar.
Aşı yeni ve aşının uzun vadede yan etkisini bilmiyoruz ancak en başta belirttiğim gibi kâr zarar dengesine baktığımda ben; sevdiklerimi kaybetme olasılığını bir tarafa koydum,diğer tarafa da aşıyı koydum ve aşı olmamın daha yararlı olduğu kanaatine vardım. Aşı olmamak elbette tercihtir ancak her tercih de bazı şeylerden vazgeçmeyi ve bazı sorumlulukları üstlenmeyi gerektirir. Benim şahsî görüşüm aşı olmayan personele ücretsiz izin verilmeli, salgın bitince işine devam etmeli; aşı olmayan veli de çocuğunu bence okula gönderememeli. Uzaktan eba okul var, oradan takip etsin dersleri. Hem karnım doysun hem köftem dursun olmaz.
 
İnsanların özel durumları olabilir hocam, özel sebepler varken istememeleri normal ancak bu kağıt imzalama işi her yerde var. Eşimin doğum sürecinde tansiyonu yükseldi; hastaneye gittik, tansiyonu 13'e düştü ama doktor sezaryen olacak dedi. Neden, dedim tansiyon 13;yüksek, dedi. Normal hamilelikte de 13'tü hep tansiyonu, o süreçte gayet güzel diyordu ama doğuma iki hafta kala 13 olan tansiyona yüksek deyip sezaryene almak istedi. Tabii sezaryen olmak istemedi eşim ve çıkarken bize imzalatılan kağıdı okuduğumda acaba yanlış mı yapıyoruz dedik. Annenşn kaybı, bebek kaybı vb. şeylerdeki tüm sorumluluğu üstümüze aldığımızı onaylamamızı isteyen bir kağıt. İmzalamadan çıkamıyorsun. Keza ameliyata girerken de küçük de olsa olası riskleri kabul ettiğinizi beyan eden bir kağıt imzalatıyorlar size. Ben imzalamadan ameliyat olacağım diyemiyorsunuz. Bu da yeni bir aşı, evet yan etkileri henüz belli değil ama emin olun marketlerden aldığımız abur cuburun yanında masum kalır bence aşı. Benim tepkim kişisel değil hocam, ben bunu toplum sağlığı sorunu olarak görüyorum ve bu durumda istisnai sağlık problemleri olanlar dışında zorlayıcı kararların alınması gerektiğini düşünüyorum. Kişilerin isteğine bıraktıkça en başa dönmemiz kaçınılmaz; eş,dost akraba cenazelerine sıkça gitmemiz kaçınılmaz.
 
zaten yıl sonuna kadar 2Trilyon doz daha üretilecek dedi aşının üreticileri abur cubur niyetine alan istediği kadar alabilir birde biontech olanlara özel üretilmiş olan zorunlu olarak günde 2 adet hap almaları gerekiyormuş almayanlar ( ölecek/sakat kalacak..?) artık hangisini uygun gördülerse onunda seri üretimine başlamışlar hadi hayırlısı.....


https://twitter.com/tolgaozcelkk909/status/1433846483934187524?s=08
ilgili linkten -->"Pfizer Şimdi Aşıların Yanında Alınması Gereken Günde İki Kez COVID Hapi Geliştiriyor Pfizer,
hapin onaylanacağından ve muhtemelen zorunlu tutulacağından o kadar emin ki,klinik deneyler sona ermeden üretime başladı"


"""Gen aşısı üreticisi Uğur Şahin’in mevcut aşısının etkisizliğinin itirafı olan “Delta varyantı için yeni bir aşı geliştirdik.” Demesi bile uygulamaların hız kesmesini engelleyemedi. Asıl amacın "toplum sağlığını korumak" olduğuna artık beni kimse ikna edemez."""" demiş biriside...
 
Aşıyı başardılar, şimdi sürdürmek için tek kelime yeterli, "Varyant" ... Tabi ya, mutasyonda demiyorlar artık daha kibarı var Varyant.

Aşı yokken vaka sayısı daha azdı neden?
VARYANT

Aşı yokken ölü sayısı daha azdı neden? VARYANT

Peki çoğu insan neden hafif atlatıyor
VÜCUT DİRENÇLERİ SAĞLAM
 
zaten yıl sonuna kadar 2Trilyon doz daha üretilecek dedi aşının üreticileri abur cubur niyetine alan istediği kadar alabilir birde biontech olanlara özel üretilmiş olan zorunlu olarak günde 2 adet hap almaları gerekiyormuş almayanlar ( ölecek/sakat kalacak..?) artık hangisini uygun gördülerse onunda seri üretimine başlamışlar hadi hayırlısı.....


https://twitter.com/tolgaozcelkk909/status/1433846483934187524?s=08
ilgili linkten -->"Pfizer Şimdi Aşıların Yanında Alınması Gereken Günde İki Kez COVID Hapi Geliştiriyor Pfizer,
hapin onaylanacağından ve muhtemelen zorunlu tutulacağından o kadar emin ki,klinik deneyler sona ermeden üretime başladı"


"""Gen aşısı üreticisi Uğur Şahin’in mevcut aşısının etkisizliğinin itirafı olan “Delta varyantı için yeni bir aşı geliştirdik.” Demesi bile uygulamaların hız kesmesini engelleyemedi. Asıl amacın "toplum sağlığını korumak" olduğuna artık beni kimse ikna edemez."""" demiş biriside...

Kimsenin abur cubur niyetine aldığı yok hocam, ya aşı olmayıp sıranın sevdiklerinize ya da size gelmesini bekleyeceksiniz ki nasıl atlatacağınız belli değil ya da aşı olup, hastalanırsanız eğer büyük olasılıkla ölmeden, ayakta atlatacaksınız. Bunun kararını elbette siz vereceksiniz ama aşı da olmuyorum, test de olmuyorum, kimseye karşı da sorumlu değilim deme hakkınız yok. Doktorlar ne zamandır harıl harıl çalışıyor, insanların aile düzenleri kalmadı. Bu insanlar, daha ne zamana kadar aşı karşıtlarının bencilliklerinin bedelini ödeyecek? Aşıyı bulan kişi elbette satacak. Hiçbir kurum hayır kurumu değil. Adamlar yıllardır, gecesini gündüzüne katıp çalışıyorlar. Milyar dolarlarca kaynak harcıyorlar, ömürlerini bu işe adamışlar. Bizim gibi yan gelip yatanlar ise "ama aşıyı parayla satıyorlar" deyip yaygarayı koparacağız. Bal gibi de parayla satacaklar. Başkası çalışsın, emek versin, üretsin ama ben beleş isteyeyim. Öyle bir dünya yok hocam. Bunun, eli ayağı tutan birinin çalışarak karnını doyurmak yerine bebeğini kucağına alıp, kaldırıma oturup başkasından ekmek, para dilenmesinden hiçbir farkı yok. Aşı olmamak bir tercih, olmayabilirsiniz ama olmadığınız zaman sizden istenen şey belli. O zaman ona uymak zorundasınız. Şimdilik PCR isteniyor ama inşallah daha sıkı tedbirler uygulanır diye dua ediyorum.
 
PCR zorunluluğu dışında "daha sıkı tedbirler" nedir merak ettim. Ben test zorunluluğu bekliyordum açıkçası fakat haftada iki defa istemek yıldırma taktiği oldu resmen. Geçen 1.sınıf öğrencisi pozitif çıkmış uyum haftasında. Öğretmen ve komple sınıfı karantinaya almışlar. Kısaca eğitim öğretimin aksamasını sadece öğretmenin aşı olmamasına bağlamak gibi bir yanlış algıya sebep olundu bence. Kimse zorla yeni bir kimyasalı vücuduna almaya zorlanamaz. Test denir amenna, olurum hem kendim öğrenmiş olurum hem de kuruma "rahat nefes aldırmış olurum". Yalnız hemen ardından yahu sizin testlerinizin parasını neden devlet karşılasın demeye başlarsanız, sizi ücretsiz izne ayırmaları lazım aslında, madem inat ediyorsunuz o zaman aramızda yeriniz yok, toplum yaşamını terk edin gibi laflar dönmeye başlarsa (ki maalesef dönüyor) o zaman olumlu sonuçlar ve tepkiler beklemek sağlıklı olmaz, diye düşünüyorum
 
Geri
Üst